Ticaret Bakanlığı, 07.08.2025 tarihli açıklamasında, Rekabet Kurumu’nun 2025’in ilk 7 ayında 168 firmaya 5,8 Milyar TL ceza uyguladığını açıkladı. Geçtiğimiz hafta, 27 Eylül’de yayınlanan yeni kararda da; beyaz et soruşturmasında 13 firmaya toplam 3,7 Milyar TL idari para cezası verildiği duyuruldu. Banvit, Erpiliç, Keskinoğlu, Hastavuk; ceza uygulanan firmalardan bazıları. Bu tutar, ilk 7 ay toplamının dışında. Dolayısıyla, Rekabet Kurumu’nun aylık ceza ortalaması Milyar TL’nin üzerinde. Bunlar, ülkemizde kanun denetimiyle görevli bir kurumdan görmeye alışkın olmadığımız büyüklükte rakamlar.

Rekabet Kurumu, 4054 sayılı Kanun ile kurulan ve rekabet hukukunu uygulamakla görevli kamu tüzel kişisi. Rekabet Kurulu ise, bu Kurumun karar organı. Kurumun amacı, mal ve hizmet piyasalarında rekabeti engelleyen veya bozan anlaşmalar ve uygulamalar ile hâkim durumun kötüye kullanılmasını önlemek ve gerekli düzenleme ile denetimleri yaparak rekabetin korunmasını sağlamak.

Son dönemde idari para cezaları özellikle şu alanlarda oldukça yoğunlaşıyor; rekabete hassas bilgi değişimi içeren ihlaller, üretici tarafından yeniden satış fiyatının tespiti, yerinde incelemenin engellenmesi, ve dijital platformlara yönelik para cezaları.

Elbette tüm şirketler, yukarıda saydığımız hususları yapmadıklarını iddia ediyor. Ancak sorun da burada. Bunları yapmadıklarını düşünüyor şirket yöneticileri, ancak yapıyorlar. Dolaylı yollardan. Örneğin geleceğe dönük fiyat listesi paylaşımı. Rakipler arasında doğrudan “şu fiyata çıkalım” denmiyor da, tedarikçi ile alıcılar arasında ileri tarihli fiyat listeleri dolaşıma sokularak piyasanın ilerideki fiyat oluşumu hakkında öngörüler paylaşılıyor. Veya, yeniden satış fiyatının tespitinde; yazılı anlaşma olmadan baskı ve teşvik yapılıyor. Yetkili satıcıya tavsiye fiyatı görünümünde hedef veriliyor, bu fiyattan sapılırsa iskonto ve kampanya desteği kesiliyor, prim iadesi askıya alınıyor. Fiyat karşılaştırma sitesi kullanma yasağı getiriliyor. Kurumdan şirkete incelemeye gelindiğinde WhatsApp mesajları siliniyor, veya kurum uzmanları bekletilerek geciktirme taktiğiyle inceleme zorlaştırılıyor. Bunlar hep idari para cezası doğuran ihlaller aslında; ve kararlarda belirtiliyor. Kurul, her bir ihlal için teşebbüsün/firmanın bir önceki mali yıl sonundaki cirosu üzerinden bir başlangıç ceza oranı belirliyor, bu oranı ihlalin ağırlığı, niteliğine göre tespit edip, varsa uzlaşma ve pişmanlık indirimlerini uygulayıp, cironun %10’una kadar ceza kesebiliyor. Cezaların yüksek oluşunun sebebi de bu, sabit değil, “ciro üzerinden” kesiliyor.

Rekabet hukukuna uyum da, aslında şirketin bu konudaki anlayışı ve disiplini ile pekala mümkün. Ancak en başta yönetim anlayışının değişmesi gerekiyor.