Son zamanlarda yapay zekâ hakkındaki panik dolu yazıları veya balon iddialarını okudukça aklıma ister istemez 19. yüzyıl İngiltere'sindeki “Luddite” denilen, fabrikalara kurulan yeni makinelerin kendilerini işsiz bırakacağı korkusuyla tekstil makinelerini kıran işçiler geliyor. Bugün bu terim, teknolojik değişimlere direnen insanlar için kullanılıyor. Her nesil, kendi “dünyanın sonunu getirecek” teknolojisiyle tanışıyor galiba. Bizim payımıza da yapay zekâ düştü. Ancak ekonominin ve ilerlemenin motoru olan teknoloji tarihi, bize “teknolojiyi benimsemek zorundasın” diyor.

Geçtiğimiz hafta OpenAI, 62 sayfalık yeni bir bilimsel inceleme yayınladı. İnceleme, insanların ChatGPT’yi nasıl kullandığı hakkında çok detaylı veriler sunuyor. İlgililerin kesinlikle okumasını tavsiye ediyorum. Temmuz 2025 itibariyle ChatGPT, haftada ortalama 700 milyon insan tarafından 18 milyar kez kullanılıyor; yani global yetişkin nüfusunun %10 civarı. Üstelik kullanım sürekli olarak artıyor. Demek ki işe yarıyor, insanlar fayda buluyor ve kullanıyor.

Bu yazımızda biraz hafızamızı tazeleyelim ve tarihin en enteresan (ancak tutmamış) teknoloji kehanetlerinden bazılarını hatırlayalım. Ve görelim ki, bugünkü tartışmalar aslında tarihi bir senaryonun tekrarından ibaret:

-“Yazmak, hafızayı köreltir.” Bu ifadenin milattan önce, Socrates’e ait olduğu iddia ediliyor. Bunun neden yanlış bir öngörü olduğunu tartışmıyoruz bile.

-“Matbaaya direnmek, ilmi korumaktır.” 15. yüzyılın ünlü matematikçisi Abbot Johannes Trithemius’un söylediği iddia ediliyor. Yine tartışmıyoruz.

-“Havadan ağır makinelerin insan taşıması imkansızdır.” Bu ifade 19. yüzyıl gökbilimcisi Simon Newcomb’a ait. Bugün uçakların nerede olduğu malum.

-“Alternatif akım (AC), halk sağlığı için bir tehdittir.” Bu söz de Thomas Edison’a ait. Kendi geliştirdiği DC teknolojisi varken AC’ye laf atmış gibi. Yine bugünkü durum açık.

-“İnternet asla bir ticaret veya toplumsal iletişim platformu olamayacak.” Gökbilimci, matematikçi ve yazar Clifford Stoll’un ünlü 1995 makalesi. Üzerinde konuşmaya gerek bile yok sanki.

-“iPhone'un pazardan ciddi bir pay almasına imkân yok.” Bu en sevdiklerimden. Microsoft’un ünlü eski CEO’su Steve Ballmer’ın 2007’de iPhone yeni çıktığında verdiği bir beyan. Bunu da fiziki klavyesi olmaması ve yüksek fiyatına bağlıyor. Yazıyı yazdığım gün iPhone 17 çıktı ve önünden geçtiğim Apple mağazasında kuyruk, dükkânın dışına taşmıştı. Üstelik dünyanın en pahalı iPhone’unu satan ülkede.

Bu ifadelerin tamamının yanlış öngörü olduğu, bariz. Buradan çıkaracağımız ders ise şu olmalı diye düşünüyorum: Konuşan insanın üstün mevkisi dahi, sizi kendi değerlendirmenizden alıkoymasın. Bazen alanının en iyisi, en bilineni de olsa; insanlar yanlış öngörülerde bulunabiliyor. Özellikle yapay zekâ gibi yarın bile nasıl gelişeceği belli olmayan bir teknoloji için çok da büyük konuşmamak gerek.