Yıllardır “üretememizden” şikayet ediyoruz. Başkalarının ürettiklerini, onlardan aldığımız borçla tükettiğimiz bir gerçek.  Ürettiklerimize gelince;  kaynak tüketen, çevreyi kirleten, ithalata ve insan gücüne bağımlı şeyler…Burada en önemli konuyu da unutmayalım; katma değeri düşük ürünler üretebilmekteyiz. Geçtiğimiz hafta dünyanın en dikkat çekici teknoloji yatırımcısı Cathie Wood’un yönettiği ARK Yatırım’ın “Big Idea’s 2022” adlı raporunu okurken günümüzde katma değerin ne olabileceği noktasında ufkumuz genişledi.Diğer taraftan toplum olarak acil bir şeyler yapmadığımız durumda gelecek on yıllarda dünyada oluşacak refahtan giderek daha az pay alabileceğimizi bir defa daha anlamış olduk. Bugün üretmenin de anlamının kalmadığı bir sürece girdiğimiz görülmektedir.Teknoloji kullanılarak daha kalıcı, az enerji tüketen ve ucuza kullanılabilen ürünleri üretmediğiniz sürece işimiz zor olacaktır. ARK Yatırım bugün 94 Trilyon USD civarında olan geleneksel şirket değerlerinin 2030 yılına geldiğimizde ancak 126 Trilyon USD’ye yükselebileceğini tahmin ediyor.Diğer taraftan önümüzdeki on yıl boyunca yapay zeka, pil teknolojisi, blockchain, robotik, gen dizilimi alanlarında büyük gelişmeler beklendiğini anlıyoruz.Bu beş teknolojide yaşanması beklenen sıçramayla insanların daha verimli çalışabileceği, ulaşımın ucuzlayabileceği, finansal sistemin özgürleşebileceği, üretimde hızın ve prodüktivitenin artabileceği, insanın daha sağlıklı yaşarken sağlık harcamalarının azalacağı düşünülmektedir. 2030’a ulaşıldığında bu alandaki şirketlerin toplam değerinin 200 Trilyon USD’nin üzerinde olacağı da bir başka beklentidir.Görünen yakın gelecekte  kas gücünden, alın terinden daha çok özgürleşen düşünce gücüyle zenginleşme imkanının sağlanabileceğidir.
Toplum olarak artık silkinerek, zincirlerimizi kırarak zenginleşmek durumundayız.