Mevsimler değişti; kışlar daha ılık, yazlar aşırı sıcak ve baharlar kalmadı. İnsanoğlunun tüketim hızı dünyanın karşılayabileceğinin üzerinde olması nedeniyle küresel iklim değişikliğini yaşıyoruz.
Küresel bazda yaşanan bu soruna uluslararası anlaşmalar kapsamında insiyatifler alınmaya çalışılsa da istenen seviyede bir birliktelik sağlamamıştır.
Bugün dünyada bulunan 208 devletin 40’ ında iklimle mücadeleyi hedefleyen kanuni düzenleme yapılmıştır. Türkiye geçtiğimiz hafta itibarıyla bu 40 devletten birisidir. İngiltere, Fransa, İsveç, Yeni Zelanda, Norveç, Finlandiya gibi zengin ve sosyal politikalar takip eden ülkeler listede başı çekmektedir.
İfade edilen kanunların hedefi sera gazı emisyonlarını azaltmak, yenilenebilir enerjiye geçişi hızlandırmak ve iklim uyum politikalarını hayata geçirmek olarak özetlenebilir.
İklim kanunlarının ana hedefi tüketimin azaltılmasıdır. Ekonominin temel amacı olan gelişmeye ters bir paradigma gibi görülse de iklim değişimine cevap olarak mevcut imkanların sürdürülebilirlik anlayışıyla kullanılarak maksimum faydanın sağlanması hedeflenmektedir. Bu açıdan bakınca ekonomi biliminin temellerine aykırı olmadığı görülmektedir.
Gelelim Kanunumuzun neler getireceğine;
-Emisyon Ticaret Sistemi (ETS)
- Şirketler, sera gazı emisyon izinleri almak zorunda olacak
- Karbon emisyonları dijital olarak alınıp satılabilecek
- Karbon kredileri ve gönüllü karbon piyasaları tanımlandı
- ETS’ye dahil olmayan işletmelere 1 milyon TL’den 10 milyon TL’ye kadar ceza uygulanabilecek
- Teknoloji ve Veri Takibi
- Fabrikalara IoT sensörleri takılarak emisyonlar anlık izlenecek
- Yapay zeka ile sahte raporlar tespit edilecek
- Blokzincir teknolojisiyle karbon piyasaları şeffaflaştırılacak
-Yerel Eylem Planları ve Koordinasyon
- Her ilde İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu kurulacak
- Belediyeler, yerel iklim eylem planları hazırlamakla yükümlü olacak
-Yeşil Finans ve Teşvikler
- “Türkiye Yeşil Taksonomisi” ile hangi yatırımların “yeşil” sayılacağı belirlenecek
- Yeşil fonlar, etki yatırımları ve sürdürülebilir finans araçları teşvik edilecek
-Yaptırımlar ve Denetim
- Emisyon raporu sunmayanlara 500 bin TL ile 5 milyon TL arası ceza
- Ozon tabakasına zarar veren maddeleri kullananlara 2,5 milyon TL ceza
- Aykırılıklar düzeltilmezse faaliyet durdurma kararı verilebilecek.
Görüleceği üzere, Türkiye iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir adım atmış oldu. Bu politikalar önemli maliyetleri beraberinde getirdiği gibi yeni fırsatları da olası kılmaktadır.
Bugünkü haliyle sanayimiz buna hazır mıdır? Göreceğiz, ancak bu süreçte her sektörün kendisini gözden geçirerek yenilemesi gerekmektedir. İklim Kanunumuzun hayırlı olmasını dileriz.