Bu sene orman yangınları açısından en kötü mevsimi yaşıyoruz. Ülkenin neredeyse tüm bölgelerinde ormanlarımız kül oluyor. Ormanların kaybı dışında şehit vermeye başlamamız da bizi o denli üzüyor.

Toplum olarak yapmamız gerekenler var. Sigara izmaritlerinin araçlardan atılmaması, cam-pet şişelerin savrulmaması, otların temizlenmesi, anız yakılmaması, piknikte ateş yakılmaması elektrik nakil hatlarında bakım yapılması v.b. akla gelenler. Ormancıların uzmanlık alanında yapılması gerekenleri onlara bırakıyoruz.

Ancak şu gerçek ki; yangın söndürme donanımı noktasında çok eksiğiz. Hem nitelik hem de nicelik olarak olmamız gereken kapasitenin gerisindeyiz.

Riskin gerçekleştiği böylesi dönemlerde eksiklerin bedeli büyüyerek karşımıza çıkmaktadır.

Uzmanlar orman yangının başladığı anda havadan müdahale yapılmasının öneminin altını çizmekte, oysa elimizdeki kiralık uçak ve helikopter sayısının sınırlı olduğunu ve genellikle yangının başlamasından hemen sonra müdahale edilemediği biliyoruz.

Demek ki; orman yangınlarına süratle müdahale için havadan müdahale kabiliyetimizin geliştirilmesi gerekmektedir. Neden gece görüşlü yangın söndürme uçağımız ve helikopterimiz yoktur? Hava kararması sonrasında havadan söndürme imkanı kalmayınca sabaha kadar yangın yakacağını yakarak sabah kendiliğinden gücünü kaybetmektedir.

Bursa özeline gelindiğinde, ekonomik olarak bu kadar güçlü bir şehrin gece de uçabilecek yüksek su tutma kapasiteli bir uçağı 7/24 hazır bulundurmaması anlaşılacak gibi değildir.

Endüstriyel tesislerde yaşanan büyük yangınların da olduğu Bursa yangınlara kayıtsız kalmamalıdır.

Şehrimizin güçlü kuruluşu ortak fayda platformu Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’ nın gece uçabilen yangın söndürme uçağını hem ormanlarımız hem de sanayi kuruluşlarımızın risklerini azaltmak için hizmete sokmasının yerinde olacağı görülmektedir.

El birliğiyle çözemeyeceğimiz sorunumuz yoktur. Yangınla anılan son yazı geride bırakmak üzere olduğumuzu ümit ediyoruz.