Her geçen yaz daha sıcak, kışlar da daha ılık. Mevsimler şaştı, iklimin değiştiğini hissediyoruz. Bu durumun geçici mi, kalıcı mı olduğunu bugünden bilebilmemiz muhtemel değil? Tek bildiğimiz 1950’ lerden sonra fosil yakıt kullanımın artmasıyla dünyanın ısınma sürecine girdiğidir.
Atmosferde karbon miktarının artması güneşin yeryüzünden dönen ışınların hapsetmesi nedeniyle sera etkisi yaratıyor, bu da dünyanın ısınmasına neden oluyor.
Küresel ölçekte bu sorunun çözümü için yaklaşık 35 yıldır insiyatifler oluşturulmaya çalışılıyor. Ancak ciddi adımların atılabilmesi için bir mutabakattan söz edemiyoruz.
Sorun küresel olduğu için tüm dünyanın birlikte hareket etmesi geren bir durum söz konusudur. Problem sorunun çözümü için gerekli bedelin kimin tarafından ödeneceği noktasında düğümlenmektedir. Dünyada kişi başına yıllık karbon salınımlarına bakıldığında ABD 15,5, Almanya 8,9, Çin 7,1, Hindistan 1,9, Avustralya 17,3 ton olarak karşımıza çıkmaktadır.
Sadece Türkiye olarak atacağımız adımlarla bir yere varmamız mümkün değildir.
İnsanoğlunun tüketim toplumu alışkanlıklarından bir an önce kurtulması gerekmektedir. Gereksiz tüketimden kaçınmak ekonomik gelişme üzerinde olumsuz etkileri olacaktır, bu dünya ekonomisi için zor bir süreçtir ancak başka bir çözüm yolu yoktur. Her tükettiğimiz ürünün iklim üzerindeki olumsuz etkisinin bedelini ödemek durumundayız.
Teknik açıdan yapılacaklar aşağı yukarı bellidir.
Karbon azaltımı için yenilenebilir enerjilere ağırlık verilmesi, fosil yakıtlı enerji tesislerine karbon yakalama ünitelerinin kurulması. Bu iki adımın gerçekleşmesi için önemli bir mali porte söz konusudur.
Ayrıca güneş enerjisi panellerinin çok dillendirilmeyen olumlu bir etkisi vardır. Güneş ışınlarının soğurması yoluyla yansımanın ve sera etkisinin azaltılmasına yardımcı olabilmektedir.
Sonuç olarak, küresel boyutta karbon yakalama ve güneş enerjisi yatırımlarına önem verilmesi gerekmektedir. İhtiyaç duyulan bu yatırımların tüketiciye nasıl yansıtılacağına bir an önce uluslararası toplum tarafından şekillendirilmelidir.