Değerli okurlar, Güney Amerika’nın batısını boydan boya kaplayan baston ülke Şili, sanki dünyanın so­pası . Bu yazıyı yazma sebebim, yılardır haritasına bakıp bakıp, şekli için “hadi canım” diye iç geçirmemdir. Bazı ve­rilerini de inceleyip kısa bir yazıya dökerek sizlerle paylaşı­yorum.

Şili, resmî adıyla Şili Cumhuriyeti. Ülkenin İspanyolca ismi olan Chile kelimesinin kökeni tek ve kesin bir şekilde kanıtlanmamıştır. En yaygın açıklama; Chilli kelimesinin Aymara dilinden türediği ve dünyanın son bulduğu diyar anlamına geldiğidir. Kuzeyde Peru, kuzey­doğuda Bolivya, doğuda Arjantin ve güneyde Drake Bo­ğazı, doğuda And Dağları ile batıda Büyük Okyanus arasında ince uzun bir ülkedir. Okyanusya’daki Paskalya adaları ve birkaç ada daha Şili’ye bağlıdır. Ayrıca Antarktika’nın 1,25 milyon km²’lik bölü­münde hak iddia etmektedir. Başkenti ve en büyük şehri Santiago (ülkenin üçte biri bu şehirde ya­şıyor), resmi dili İspan­yolcadır.

Böyle bir coğrafyanın yıllarca askeri cunta ile yönetilmesini de hep il­ginç bulmuşumdur. Normalde buradan bir­kaç ülke çıkmasını bek­lersiniz. Coğrafi verilere gelince;

En dar yeri 90 km,

En geniş yeri 240 km,

Ülkenin ortalama ge­nişliği 177 km,

Boyu 4,270 km (Ankara’dan Pakistan başkenti Kabil’e gidip gelme mesafesine yakın),

Ülke ayrıca kuzeyden güneye çok farklı iklim, bitki ör­tüsü ve coğrafi şekiller gösterir,

Kuzeydeki çölü, güneydeki kanalları, yüksek dağları, ılı­man ve yazlık bölgeleri ve Patagonya’daki buzullarıyla “te­zatlar ülkesi” olarak anılır,

Şili dağları, yeryüzünün en yüksek sıradağlar zincirini oluşturur. 6,000 m’nin üstünde birçok zirvesi vardır. Ülke­nin en yüksek dağı Ojos del Salado (6.880 m) aynı za­manda dünyanın en yüksek volkanıdır.

Yüzölçümü hemen hemen Türkiye ile aynı; 756 bin km2,

Nüfus 19 milyon,

Kişi başına yıllık gelir 15,000 $,

Enflasyon %2,

İşsizlik %6,

Büyüme hızı %4,

Latin Amerika’nın en süratli gelişen ekonomi­lerinden biri ve dünya­nın en büyük bakır üreticisi olan Şili’nin ekonomisi başta bakır olmak üzere daha çok maden ihracatına da­yanmaktadır. Şili daha çok petrol ve petrol ürünleri, kimyasallar, elektrik ve telekomüni­kasyon araçları, sanayi makineleri, araçlar ve doğalgaz ithal eder.

Tarım, ülke GSYH’sinin de %6’sını oluşturmakta ve ülke ihtiyacının yarısına yakını ülke içi üretim tarafından karşılanmaktadır. Şili endüstrisi ise genellikle hammadde ile tüketim malları üretimine da­yanmaktadır. Temel ürünler; bakır ve diğer mineraller, iş­lenmiş gıda, deniz ürünleri, demir-çelik, tahta ve ahşap ürünleri, ulaşım araçları ve hazır giyimdir.

Özetle; huzurlu, fakiri az, yemeği ve iklimi zengin, nere­deyse her ev okyanus manzaralı, duyduğum kadarıyla sıcak insanlar, gençlerin haklarına sahip çıktığı, ülkenin ta­mamının aynı meridyende (ülke Müslüman olsa, herkes aynı saatte namaz kılıp, oruç açardı ) yaşadığı özgün bir ülke Şili.

(Not: Ben bu yazıyı birkaç ay önce kaleme almıştım, il­ginçtir ki; Eylül ayının başında bu ülkede yapılan referan­dumla dünyanın en yenilikçi anayasası olarak öngörülen taslak %62 oyla reddedildi. Böylece; halkın bir kısmınca diktatör Pinochet döneminde yazılan ve birçok kez reviz­yona uğrayan Şili anayasası, “diktatörlük rejiminin mirası” ve “eşitsizliğin temel kaynağı” olarak değerlendirilen ya­sayla devam kararı almış oldular. Sürecin uzamasının ve halka iyi anlatılamamasının bu sonucu getirdiği söyleni­yor. Başka ülkelere ders olmalı!)

Saygılarımla.