Değerli Okurlar,

Geçtiğimiz günlerde üniversiten sınıf arkadaşlarımda Veli Kocabaş, ortak yazışma platformuna aşağıdaki yazıyı gönderdi, ben de hayatın yaşayışında bir şeylerle kıyaslarsınız düşüncesiyle sizlerle paylaşmak istedim.

Orta Doğu Teknik Üniversitesi İşletme Bölümü’nün efsane hocalarından Prof. Dr. Muhan Soysal bir gün derse girdiğinde “Size bu ders ve sonraki 2 ders tango anlatacağım. Çok dikkatli dinleyin ve not tutun” der. Hocanın işletme dersi vermesi gerekirken, tango anlatmasına öğrenciler şaşırır ama yine de dersi dinlemeye devam ederler.

Muhan Hoca önce tangonun tarihçesinden başlar, sonra müziğin ritmine geçer, daha sonra da tango figürlerini öğretir. Adımların nasıl atılacağını şekillerle izah eder. Bir kavalyenin eşini nasıl dansa davet edeceğini, elini belinde nereye koyacağını ve daha birçok bilgiyi en küçük ayrıntısına kadar anlatarak not ettirir. Üçüncü haftanın sonunda ise, sonraki ders tango konusunda yazılı sınav yapacağını bildirir.

Öğrenciler derste çok dikkatli not tutmuşlar sonrasında da sıkı çalışmışlardır. Sınavda soruları en küçük bir ayrıntıyı bile açıklayarak detaylı olarak yanıtlarlar. Sınav sonuçları açıklanır, sınıfın not ortalaması 90 puanın üzerindedir.

Sonraki derste öğrenciler tahtada şu notu görürler: Sınavın ikinci bölümü için herkes spor salonuna gelsin! Bütün öğrenciler, spor salonunda toplanır. Muhan Hoca önceden her şeyi gerektiği şekilde düzenletmiştir. Duvar diplerinde sandalyeler sıralıdır, orta yer dans pisti olarak boş bırakılmıştır. Salonun birkaç yerine kameralar konmuştur. Öğrenciler merakla izlerken Prof. Dr. Soysal “Şimdi herkes tango yapacak, öğrendiklerini uygulayacak. İşte müzik, buyurun” der.

Dans pistinde erkek öğrenciler bayanlara yaklaşıp önlerinde reverans yaparak onları dansa kaldırırlar. Hep birlikte müziğin ritmine ayak uydurup dans ederken, çevredeki kameralar da onların tüm hareketlerini kaydeder.

Sonuç tam bir fiyaskodur. Yanlış ve acemice hareketler, duraklamalar, şaşırmalar, çarpışmalar…
Öğrenciler yazılı sınav sonuçlarına göre çok iyi bildikleri tangoyu bir türlü beceremezler. Hemen hemen hepsi müzikle uyumsuz, tangoyla uzaktan yakından ilgisi olmayan hareketler yaparlar. Sonunda, sınav bir kaos ortamı içinde tamamlanır.


Hoca, birkaç gün boyunca kamera kayıtlarını inceler ve sonucu açıklar: sınıf ortalaması bu kez 33 çıkmıştır. Muhan Hoca’nın amacı aslında öğrencilerine tango öğretmek değildir. Bir şeyi yaşamadıkça, onunla bütünleşmedikçe gerçek anlamda öğrenilemeyeceğini göstermektedir.

Teori ve sahadaki uygulamayı eşleştirmek, pratikteki sorun ve engelleri görerek, faydası ve zararını hesaplayarak çalışmak her alanda başarı getirir.

Bu vesileyle Prof. Dr. Muhan Soysal’ı saygıyla anıyor, arkadaşım Veli’ye teşekkür ediyorum.

Hangi işi yapıyorsanız yapın hakkını verin; alaylı veya mektepli olmak önemlidir, ikisi birden süper.

Liyakat önemlidir, diploma önemli, için doldurmak ve hakkını vermek daha da önemlidir.

Saygılarımla.