GİRİŞ
Son yıllarda konkordato ilan eden firma sayısındaki artış, tedarikçi firmaları ağır bir şekilde etkilemektedir. Mal ve hizmetini teslim eden ancak bedelini tahsil edemeyen tedarikçiler, konkordato kapsamında hukuki koruma dışına itilmekte ve zincirleme iflas riskiyle karşı karşıya kalmaktadır.
MEVCUT DURUMUN TESPİTİ
1. Alacaklı Mağduriyeti Artıyor
- Tedarikçiler ödeme alamamakta
- İcra işlemleri durmakta
- Tahsilat süresi yıllara yayılmakta
- Büyük kesintilerle (%30-70) karşılaşılmakta
2. Zincirleme Etki Ekonomiyi Vuruyor
- Konkordato ilan eden firma → Tedarikçisini vuruyor
- Tedarikçi → Kendi borçlarını ödeyemiyor
- Sonuç → Reel sektörde domino etkisi, güven kaybı ve daralma
3. Sistemin Kötüye Kullanımı Yaygınlaşıyor
- Gerçekten iflastan kurtulmak isteyenlerle,
- Sadece zaman kazanmak için kötü niyetli başvuranlar aynı sepete konuluyor.
- Bu durum, adil rekabeti ve piyasada güveni zedeliyor.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
1. Konkordato Başvuru Şartları Sıkılaştırılmalı
- Bağımsız denetim raporu ve yaşayabilirlik analizleri zorunlu kılınmalı
- Geçmişte konkordato ilan eden firmalara sınırlı tekrar hakkı verilmeli
- İleriye dönük sürdürülebilirliği olmayan firmaların iflası derhal gündeme alınmalı
2. Tedarikçi Koruma Mekanizmaları Geliştirilmeli
- Konkordato Alacaklı Sigortası sistemi kurulmalı
- Teminatlı alacaklar için ayrı koruma havuzu oluşturulmalı
- Küçük tedarikçiye özel “öncelikli alacak” hakkı tanınmalı
3. Alacaklı Hakları Güçlendirilmeli
- Alacaklılar Komitesine büyük tedarikçilerin katılımı teşvik edilmeli
- Rehinli veya temlikli alacaklar öncelikli ödemeye tabi tutulmalı
- Yeni ticaret yapılıyorsa peşin veya banka garantili olmalı
4. Ticari Sicil ve Risk Bilgilendirme Sistemi Güncellenmeli
- Konkordato başvurusundan itibaren kamuya açık, merkezi ve anlık uyarı sistemi kurulmalı
- Tedarikçiler, müşterisinin başvurusunu gecikmeden öğrenebilmeli
SONUÇ ve ÇAĞRI
Konkordato kurumu, kötü niyetli firmalar için bir kurtuluş kapısı değil, gerçekten zor durumdaki firmalar için adaletli bir yapılandırma aracıdır. Ancak tedarikçinin sistem dışı kalması, yalnızca bireysel mağduriyet değil, milli üretim zincirinin çöküşü anlamına gelir.
Bu sebeple;
- Mevzuatın tedarikçi lehine güncellenmesi,
- Alacak sigortası sisteminin geliştirilmesi,
- Sürecin şeffaf, hızlı ve adil işletilmesi kaçınılmazdır.
İlgili bakanlıkları, yasama organlarını ve sektör temsilcilerini bu konuda ivedilikle harekete geçmeye davet ediyoruz.