1050 Konutlar Kentsel Dönüşümü, Büyükşehir Belediyemizin üzerinde çalıştığı önemli bir kentsel dönüşüm projesi olarak tartışılıyor, bir yandan mülk sahiplerinin haklarının korunması, diğer yandan kentimizin imar planlarındaki dengelerin sağlanması, kentimiz gündemini dolduruyor.

Bu tartışmalar süregelirken geçenlerde Hayvanat Bahçesi danışmanımız Koen Brouwer bana Barcelona tarzı bir yerleşim modeli hakkında bir bilgi iletti, okur okumaz benim de gözümün önümde 1050 Konutlar Kentsel Dönüşümü canlandı, önce Şehir plancılarımızın incelemesine sunarak, gelin bu modele bir bakalım;

Barcelona’da uygulanan, trafiği çevre ile sınırlandıran ve iç mekanı yürüyüş yolları, bisiklet yolları ve yeşil alanlarla kaplanan yeni bir yerleşim modeli, şehirleri daha yeşil ve daha az araba merkezli hale getirebilir. Yapılan bir araştırma, bazı şehirlerdeki sokak ağının %40’ından fazlası Barcelona tarzı “süper bloklara’’ benzer dönüşüme uygun olduğunu, gösteriyor.

Bulgular, çeşitli şehirlerdeki mahalleleri daha yeşil ve daha az araba merkezli hale getirmenin, karmaşıklıklarına rağmen, mümkün olacağını gösteriyor. Bu dönüşümde temel fikir, 9 şehir bloğundan oluşan 3X3’lük bir ızgara belirlemek ve araç trafiğini çevredeki sokaklarla sınırlamaktır. İç sokaklar daha sonra yürüyüş, bisiklet ve genişletilmiş yeşil alan için uygun hale getirilir.

Aslında kentsel sürdürülebilirliği ve yaşana bilirliği teşvik etmek ve de sağlıklı yaşam için çekici bir fikir. Ancak tüm şehirler, Barcelona’nın büyük bölümlerini karakterize eden düzenli, doğrusal sokak ızgarasına sahip değildir, o nedenle bu oluşum diğer kentsel formlarla beraber çalışabilir mi, sorusunu önümüze koyuyor ama yapılan çalışmalar, cevabın evet olduğunu gösteriyor.

İsviçre’de sürdürülebilir kentsel planlamaya odaklanan araştırmacılar, birçok şehirdeki kentsel yerleşim, ızgara benzeri yerleşimlere mükemmel bir model olmasa da, benzer kentsel yeniden tasarım, bizim deyimimizle kentsel dönüşüm, stratejilerine izin veriyor, diyorlar.

Bir başka araştırmacı, açık kaynaklı bir veri tabanından gelen verileri analiz etmek ve süper blok potansiyeline sahip alanları otomatik olarak tespit etmek için bir analiz sitemini kullanarak, dünyanın 18 farklı şehir merkezinin 5kmx5km alanlarına uyguladı. Bu analiz içinde ayrıca, 2x2 ızgara şeklinde düzenlenmiş 4 şehir bloğu ve 2 blokla sınırlanan tek bir cadde anlamına gelen doğrusal bloklar için uygun yerleri belirledi ve bu tür düzenlemelerin kentleşmede bu dönüşümün işlerliğini artıracağını vurguladı.

Aslında bu modeli sadece yeni projelendirilen kentsel dönüşüm bölgelerinde değil, halen içinde yaşanan uygun yerleşim alanlarında da, örneğin Nilüferde Ataevler’de, Özlüce ve benzeri yerleşim alanlarında, Yıldırımda Ankara yolu altında planlanan kentsel dönüşüm alanlarında trafiği çevre ile sınırlandırarak, bisiklet yolları, yürüyüş yolları ve yeşil alanlar zenginleştirilerek uygulanabilir, hem daha sağlıklı yaşam koşulları oluşur, hem de iklim değişikliğini pompalayan karbon salınımları minimize edilir.

Büyükşehir Belediyesi şehir planlaması uzman gurubunun Barcelona planlama uzmanlarıyla bir masaya oturarak modeli yerinde incelemelerinin, kentimizin planlamasına da ışık tutacağına inanıyorum ve yazdıklarımı değerlendirmenize sunuyorum.