‘’Bu bilgiler uluslararası medyadan alınmıştır’’
Beyaz Saray ayrıca bu günlerde Trump’ın tarife duraklamasının dünyanın geri kalanına müzakereler açarken, Çin’i izole etmek için kısıtlı bir strateji konusunda ısrar ediyor. Hazine Bakanı geçen hafta gazetecilere verdiği demeçte, Çin’i kötü bir pozisyona soktuklarını söyleyebilirsiniz dedi. Ayrıca ABD ve müttefiklerinin Çin’e ticaret konusunda baskı yapmak için birlikte çalışılabileceğini öne sürdü. Aslında, Çin şimdi ABD’ye ilk Trump yönetimi sırasında olduğundan daha az güveniyor. Çin’in ihracatının yüzde 15’inden azı doğrudan ABD’ye gidiyor. Pekin ayrıca tarım ürünleri için Brezilya ve Avustralya gibi ABD’den ithal ettiklerine alternatif kaynaklar geliştirdi. Avustralya’nın son iki ayki Çin’e yaptığı sığır eti ihracatı, yıllık bazda yüzde 40 artacağını gösteriyor. Uzmanlar Çin’in en büyük ticaret ortağının şu anda Güneydoğu Asya olduğunu belirterek, Çin’in seçenekleri var, artık ABD’ye bağlı değildir diyorlar. Pekin’in ABD ile mücadelesinde cesur bir duruş sergilediğini, ABD Çin ile ticaret savaşına devam ederse Çin’in sonuna kadar savaşacağını, söylüyorlar.
Bir başka yönden bakıldığında, Pekin ABD’den daha güvenli bir konumda olduğu, görülebilir. Trump’ın ticaret savaşı zaten borsaları çökertiyor, tahvil getirilerini artırıyor ve ABD dolarının değerini düşürüyor.
Atlantik Konseyi’nin Küresel Çin Merkezi sözcüleri, Çin’deki insanlar, zorlukla mücadele etmek anlamına gelen bir sözcükle, ‘’acıyı yiyebileceklerini’’ hissediyorlar. Bu da onların sağlam duruşlarına dönüşüyor ve sonuçta eğer biri göz kırpacaksa, onun ABD olacağına, inanıyorlar.
Pekin’in bakış açısına göre, aralarındaki ticaret savaşının hiçbir zaman gerçekten sona ermeyeceği, vurgulanıyor. Biden yönetiminin, önceki Trump’ın Çin mallarına yönelik tarifelerini koruduğunu, Biden’ın ayrıca Çin teknoloji sektörüne çeşitli yasaklamalar uyguladığını, unutmayacaklarını da tekrarlıyorlar. Bu davranışları, 2016’dan beri süregelen ‘’Ticaret Savaşı’’ anlamına geliyor. Bu süreç içinde Çin diğer pazarlarla ticari ilişkiler kurdu, ABD mallarının yerini alacak yeni kaynaklar buldu ve yeni teknoloji şirketlerine yatırım yaptı. Özetle Çin, son yıllarda ABD pazarına daha az erişimi olan bir dünyaya hazırlanıyor.
Pekin bu ticaret savaşı içinde diğer bazı önceliklerini de hızlandırıyor, ekonomilerini Batı’ya ve ihracata olan bağımlılığından uzaklaştırma konusunda uzun vadeli hedefler planlıyor. Gerçi ihracat pazarlarını, Avrupa, Orta Doğu ve Güneydoğu Asya gibi diğer bölgelere kolayca kaydıramaz, zira bu bölgeler ABD’nin aynı tüketim potansiyeline sahip değildirler, hem de bu ülkeler ABD pazarının yanında Çin pazarıyla yüzleşme konusunda temkinliler.
Ekonomistler, ABD ile Çin arasında tam bir ayrışmanın her iki ülke için de son derece acı verici olacağı konusunda büyük ölçüde hemfikirler. Yüzde 100 üzerindeki gümrük tarifeleri kesinlikle cezalandırıcı, diyorlar. Michigan Üniversitesinden bilim adamları ABD’de belki de hayatta kalamayan birçok işletme var, büyük perakendeciler bile mücadele ediyor diyorlar.
Bu değerlendirmeler, sonunda iki tarafın işleri geri ölçeklendirme yollarını bulmaya çalışacağı, ya da ABD’nin tarifelerinin bir kısmını tek taraflı olarak geri çekmesi, anlamına gelebilir. O zaman bile işleri 2018 öncesi seviyede bırakılması uygun görülebilir, 2024 öncesi seviyeye geri çekilmesi düşünülmez. Yetkililer daha mantıklı bir seviyeye, belki yüzde 15 ila yüzde 30 arasında geri getirilebileceğine, inanıyorlar. Yine de ABD-Çin ticaret savaşının hızla tırmanması rahatsız edici bir soruyu gündeme getiriyor: Bu en büyük iki ekonomi birbirleriyle uğraşmayı bıraktığında dünya neye benzeyecek?
Pekin ve Washington’un tırmanıştan indiremeyeceği bir dünya tehlikeli olabilir. Şirketlerin ve yabancı uyrukluların varlığı nedeniyle iş ilişkilerinin gerçekten ılımlı bir etkiye sahip olabileceği söyleniyor. Ama giderek izole oluyorsanız ve iş ilişkileriniz yoksa çatışma olasılığı kesinlikle artar.
Günün sonunda iki dev ekonominin kaderi iç içe kalacak, doğrudan ikili ticaretin çöküşü her iki ülkedeki işletmelere ve tüketicilere zarar verecektir…
Doğa Anayasası: Zeytin Ağaçlarını kesmeyin, gerekiyorsa budayın ve nakledin!