Savunma sanayimizde kritik teknolojik bağımsızlığı temsil eden yerli motor üretimi, yoğun Ar-Ge ve teknolojik derinlik gerektiren bir durumdur. ALTAY Ana Muharebe Tankı’nın yerli motoru BATU ile testlerine başlandığına dair son günlerdeki haberler, Türkiye'nin bu yolda önemli bir eşiği geçtiğini gösteriyor.

Günümüz savaş sahasının yapısı değişse de, Rusya-Ukrayna savaşı gibi çatışmalarda alınan dersler, modern tankların güçlendirilmiş beka yeteneği ve yüksek hareket kabiliyetiyle donatıldığında hâlâ kara operasyonunun bel kemiği olduğunu kanıtlamıştır. Bu nedenle, tankı sadece zırh ve top gücü olarak değil, aynı zamanda hızlı intikal ve enerji verimliliği sağlayan bir mühendislik harikası olarak ele almak gerekir.

Asıl stratejik zorunluluk, tank motoru başta olmak üzere kritik teknolojilerin dışa bağımlılıktan tamamen kurtarılmasıdır. Geçmişte yaşanan ve projeyi sekteye uğratan ambargo engelleri bu kararlılığın en somut dayanağı olmuştur.

Yerli tank motoru üretimi, mühendislik açısından ele alındığında, 1500 beygir gücü (BG) gibi oldukça yüksek bir gücü, en zorlu ortam koşullarında dahi kesintisiz ve verimli bir şekilde sağlayacak yüksek verimli bir Güç Grubu (motor ve transmisyon) tasarlama zorunluluğu getirir.

BMC Power'ın geliştirdiği BATU güç grubu bu alanda atılan en büyük adımdır. Türkiye TEI (Turkish Electric Industry) ve ROKETSAN gibi kuruluşlarla havacılık ve roket motorlarında önemli bir birikime sahip olsa da, tank motoru; malzeme bilimi, yüksek tork gerektiren güç aktarma sistemleri ve motorun tüm çalışma parametrelerini kontrol eden özel kontrol üniteleri açısından farklı ve spesifik uzmanlıklar gerektirir. Dünya üzerinde bu seviyede motor üretebilen ülke sayısının 6 veya 7 ile sınırlı olması konunun teknik zorluğunu göstermektedir.

Üretilebilirlik açısından Türkiye savunma sanayi ekosistemi büyük bir potansiyele sahiptir. Kolaylık, bu alandaki geniş ve yetenekli mühendis havuzumuz ve devlet teşvikiyle sağlanan Ar-Ge yatırım sürekliliğidir.

Ancak zorluklar imalat ve test aşamasında yoğunlaşır. Motorun seri üretimi için gereken yüksek hassasiyetli imalat süreçlerinin endüstriyel boyutta standardize edilmesi, binlerce saat süren detaylı dayanıklılık testlerinin uluslararası standartlarda tamamlanması ve kritik tedarik zincirlerinin (özel alaşımlar gibi) tamamen yerlileştirilmesi zorunludur.

Tam bağımsızlık sadece cephede değil, mühendislik laboratuvarlarında kazanılan bir başarıdır.

Devam edeceğim.