Küresel düzeyde fiyat artışlarına şahit olu­yoruz. Aynı zamanda dünya tarihinde gö­rülmemiş negatif faiz uygulamasının neticesi hiperenflasyonu tecrübe ediyoruz. Fiyatı art­mayan bir ürün, hizmet yok.

Gıda ve enerji hayatın temel ihtiyaç­ları. Gıdasız ve enerjisiz bir yarın düşüne­miyoruz. Bu kalemlerdeki fiyat artışlarının etkisini çok derinden hisset­mekteyiz.

Son aylarda ekonomik gelişmelerin yanında Ukrayna Krizi’ ne bağlı olarak doğal gaz fiyatla­rında ve tedarikinde büyük problemler mey­dana geldi.

Geçtiğimiz kışın en soğuk günlerinde sanayi­ler üretimi yaklaşık on beş gün düşürdü. 2022’de doğal gaza neredeyse %300’e varan bir zam yapıldı.

Bugün önemli miktarda enerji tüketen sana­yiler üretimi düşürme noktasında karar aşama­sına gelmiştir. Özellikle sadece doğal gaz abonesi olan fabrikalar zorlanmaktadır.

Kömür ve diğer katı yakıt­larda da fiyat artışları yaşandı­ğını biliyoruz. Ancak bu kaynaklarda tedarik riski ol­maması ve doğal gazda yaşa­nan şoklar göz önüne alındığında artık bu noktada bir şeyler yapılması gerektiği anlaşılmaktadır.

Bilindiği üzere, Bursa’da doğal gaz geçen bölgelerde doğal gaz kullanımı mecburi. Ayrıca çevre iznini doğal gaz kullanımı olarak alan işletme­lerin katı yakıta geçmesi söz konusu değil. Ancak katı yakıt ve doğal gaz birlikte kullanıla­cak şekilde izin alanlar için bir kısıtlama yok. Çevreci ancak dışa bağımlı bir enerji kayna­ğına bağlı yatırım yapmış iş­letmeler bugün bunun cezasını çekiyor.

“Doğal gaz kesintisiz tedarik edilecek mi, fiyatı ne olacak?” gibi soruların cevabını bilme­den hangi üretim planı yapıla­bilir? Bugün fevkalade şartlar Almanya’da kömürle çalışan termik santrallerin yeniden devreye alınmasına neden ol­maktadır.

Üretimin devam etmesi ve doğal gaza kendini bağlamış işletmelerin cezalandırılıyor durumda kalmasının önüne geçilmesi için belli bölgelerde ve şartlarda katı yakıt kullanı­mının önü açılabilir diye düşü­nüyoruz.

Aksa takdirde üretim soru­nunun yaşanacağı ortadadır.