Teknik açıdan atılması mümkün, ancak hep ertelenen adımlar; pandemi sürecinde ardına ardına atılmaya başladı. Tarafların fiziken iletişim kurmasını gerektirmeyecek durumlarda, sözleşme ve belgelerin uzaktan “imzalanması” pek çok firmanın talep ve merak ettiği bir çözüm olarak karşımıza çıktı.

Teknik açıdan atılması mümkün, ancak hep ertelenen adımlar; pandemi sürecinde ardına ardına atılmaya başladı. Tarafların fiziken iletişim kurmasını gerektirmeyecek durumlarda, sözleşme ve belgelerin uzaktan “imzalanması” pek çok firmanın talep ve merak ettiği bir çözüm olarak karşımıza çıktı. Ayrıca kağıt israfından kurtulmak da yeşil bir gelecek için ayrı öneme sahip. Peki ülkemizde bu konu yasalar ve mahkeme kararlarında nasıl karşımıza çıkıyor? Elektronik İmza Kanunu’muz, 16 yıl öncesine ait. Oldukça eskiden beri var oluyor olmasına rağmen, maalesef, kamu bağlantısı olmayan özel hukuk sözleşmelerine uygulanması konusunda sorunlar var. Kanunda “güvenli e-imza” denen bir terim mevcut. Güvenli e-imza, bugün şirketlerin Mersis girişlerinde, KEP adresinde, avukatların Uyap’larında kullandıkları imza sistemi. Devletten lisans almış hizmet sağlayıcıları, bu e-imzaları oluşturuyor. İçindeki zaman damgası (timestamp), belgenin hangi saatte imzalandığını sertifika ediyor.
O zaman ülkemizdeki imza yöntemlerini ağırdan hafife şu şekilde sıralayabiliyoruz; (i)ıslak imza (ii)güvenli e-imza (iii)dijital imza. Islak imza ile belge imzalama dışında, hangi hallerde elektronik yolla imza atılabileceği sorusu; aslında her gün sorulan ve burada kilit olan nokta. Hukukumuzda bazı sözleşme ve işlemlerin resmi yazılı şekil ve adi yazılı şekil şartına bağlı olduğu, diğerlerinin ise hiç yazılı şekile bağlı olmadığı (imzaya tabi olmama durumu, aslında çoğu günlük sözleşme türü için geçerli bir durum) düşünülürse; aksine bir yasal düzenleme çıkmadıkça resmi yazılı şekile bağlı işlerin (örneğin, gayrimenkul satışı) hiçbir e-imza yöntemiyle yapılamayacağını söyleyebiliriz. Ayrıca Türk Ticaret Kanunu 1526. Maddesine göre, senetler de e-imza ile düzenlenemiyor. Güvenli e-imza ise, yine TTK 1526 uyarınca, TTK’da bulunan tüm ticaret şirketi düzenlemeleri için kullanılabilir. Şirket imza yetkililerinin şirket ile ilgili işlemleri, banka teminat mektupları, alacağın devri sözleşmeleri bunlardan birkaçıdır. Güvenli e-imza, kanunen de düzenlenmektedir ve adi yazılı olarak yapılması zorunlu olan tüm sözleşmeler için kanunda aksi belirtilmedikçe uygulanabilir. Entegrasyonu zayıf olduğu için uygulamada pratikliği hala zayıf olsa da, kanunen ıslak imza yerine geçer.
Dijital imza ise, kanunen düzenlenen güvenli e-imza uygulaması entegratörlerinden sağlanmamış olan; DocuSign veya Adobe Sign gibi dünya devi firmaların da oluşturabildiği, ancak ülkemizde entegratör olarak e-imza kategorisine girmediği için Türk Hukuku uygulanan sözleşmelerde delil yerine delil başlangıcı olarak sayılan imzaları ihtiva eden imza uygulamalarıdır. Amerika ve AB hukukunun çoğu dijital imza standardına uyumludurlar, bu nedenle ticari sözleşmelerde rahatlıkla kullanılabilirler. Bugün irsaliye, mal satım, distribütörlük, gizlilik sözleşmeleri gibi aklınıza gelebilecek birçok ticari nitelikteki özel hukuk sözleşmesi; dijital imza ile imzalanabilmektedir. TTK 21/3 Maddesinde de, bu yol ile yapılan sözleşmelerde karşı tarafa gönderilen teyit mektubu sekiz gün içinde itiraz almamışsa, sözleşmenin kesin kabul olduğu hükmü yer almaktadır. Peki dijital imzanın mahkemelerdeki geçerliliği?
Henüz 2019-2020 yılına ait kararlardan örnekler vermek gerekirse; sonuç olarak, dijital imzalarla imzalanmış sözleşmeler bir kesin delil değil, delil başlangıcı niteliğindedir. Mahkeme, sözleşmeyi ele alacak ve devamındaki diğer hususlara göre yaklaşık ispat koşulları oluşup oluşmadığını inceleyecektir. “Güvenli elektronik imza dışındaki dijital imzalarla imzalanmış belgelerin hukuk düzeninde belge vasfını kazanamadığını” iddia eden tarafın iddiasına karşılık Mahkeme, “dosya kapsamındaki deliller ve görseller dikkate alındığında mevcut delil durumuna göre yaklaşık ispat koşulları oluştuğundan iddia ve taleplerin reddine” karar vermiştir. Sonuç olarak dijital imza tek başına delil değildir, ancak güvenilir yollarla elde edildiği takdirde kabul edilmesi yüksek ihtimaldir.
Saygılarımla