İnsanoğlu kendi içerisinde bulunduğu ortamı adil bir şekilde değerlendiremiyor. Yaşadığı ortama uyum sağlar, kendisine en uygun şartların mevcut şartlar olduğuna inanır.

Yaşam ortamının değişmesi sonucunda ilk anda bir strese girse de adaptasyon kabiliyetine bağlı olarak makul bir zaman içerisinde yeni şartları kabullenir.

Ülkemizi seviyoruz, bu topraklardan ayrı kalmak bizler için bir eziyet.

Vatanımız hakkında çok farklı görüşlere sahibiz; bazılarımıza göre ülkemiz her açıdan uçuyor, bazılarımız içinse yaşanır olmaktan çıktı.

Peki ülkemizin 2022 yılında dünyada bulunduğu konum hakkında nasıl bilgi edinebiliriz? Tabi ki objektif bir gözle yapılan değerlendirmelerle…

Geçtiğimiz hafta ABD’nin en büyük hedge fonu Bridgewater şirketinin kurucusu Ray Dalio tarafından yayınlanan Country Power Index 2022 raporunu bu sınıfta değerlendirebiliriz. 170 Milyar USD civarında bir sermayeyi yönetirken son derece güvenilir verilerle hareket etmesi gereken bu kurumun ülkemiz hakkında elde ettiği sonuçları kısaca paylaşmak istiyoruz.

Dünyada etkin yirmi dört ülkeyi mercek altına alan kurum, ülkelerin son yirmi yılda yaşadıkları değişimleri değerlendirmiş. Ülkeleri değerlendirirken ele aldıkları parametrelerinin ekonomik durum (borç yükü, gelişme), gelir dağlımı, fırsat eşitliği, rekabetçilik, üretim, askeri güç, teknoloji geliştirme, yerel para birimi gücü, serbest piyasa uygulamaları, finans merkezi olabilme durumu, ticaret hacmi, eğitim, kaynakların verimli kullanımı, altyapı gelişimi, hukuk uygulamaları ve kamu yönetimi vb. olduğu görülmektedir.

Bu genel çerçeve içerisinde ülkemizin son yirmi yılda altyapıda bir gelişme sergilediği, diğer yandan eğitim, dünya ticaretinde pay, küresel düzeyde ekonomik cazibe merkezi olma noktasında geri gittiği sonucuna varılmış. Bahse konu geri kalan alanlarda ülkemizin yerinde saydığı anlaşılmaktadır. Türkiye’nin ekonomik ve finansal olarak iyi olmayan bir döngü içerisinde olduğu ifadesi kullanılıyor. Gelir eşitsizliğinin dünyada az rastlanan seviyede olduğu, büyük borç yükü ve borcun büyük bir kısmının yabancı para birimlerinde olduğunun altı çiziliyor.

Türkiye’nin dünya ticaretindeki payının %1, dünya hisse senedi piyasasının işlem ve değer olarak %1’den az, küresel ihracattaki payının sadece %1 olduğu bilgisiyle mütevazi bir güce sahip olduğu not edilmiş.

Sadece bir kişi veya kurumun görüşüyle koskoca bir ülkeyi değerlendiremeyiz ancak bu ve bunun gibi verileri dikkate alarak oluşturulacak yol haritasıyla daha güzel günlere ulaşabiliriz.