Şirket kuruluşu ile ilgili bir görüşme yapıyoruz. Birden fazla ortak var. Payların türü konusunda net ve kısa bir tavsiye veriyorum ve konuyu bir daha açmamak üzere kapatıyoruz. Anonim şirketin paylarını nama yazılı olarak tercih ettiğimizi söylüyorum. Geçtiğimiz yüzyılda evet, şirket için hamiline pay senedi ihraç etmenin vergisel ve hukuksal avantajları vardı ve bunlar önemliydi. Ancak bugün bir önemi kalmadı. Neden mi? Aslında doğru sebeplerden.
Bir kıymetli evrağı (çek, bono, poliçe, hisse senedi vb.) elinde bulunduran kişiye “hamil” deniyor. Hamiline yazılı pay senedinin ne demek olduğunu buradan anlayabiliriz. Kimin elindeyse hisse onundur mantığı (elbette çeşitli evrak işleri ve prosedürlerle birlikte). Ancak dünyada finans sistemi ve ticaretin gelişmesiyle, kara para aklama mevzuatları (AML regülasyonları) ve bu rotada oluşturulan müşteriyi tanıma kuralları (KYC – Know Your Customer), hamiline yazılı pay düzenlemenin aslında tehlikeli bir yönünün olduğunu gösterdi. İnsanlar paravan şirketlerle yasadışı hamleler yapabilir ve gerçek kimliklerini gizleyebilir, bu nedenle şirketlerin çalıştıkları müşterilerinin UBO’sunu (ultimate beneficial owner – şirketin nihai faydalanıcısı, yani şirketin sahibi olan şirketin sahibi olan şirketin gerçek kişi şahıs hissedarı) bulmaları oldukça zorlaşır ve hatta imkansızlaşabilir.
Şirketlerin paravanlaşmasını engellemek için kara para aklama mevzuatlarına uyum amacıyla ülkemiz de doğal olarak, bu yönde çeşitli mevzuat düzenlemeleri yaptı. Bunlardan biri de, hamiline yazılı payların kontrol altına alınmasıydı. Artık bu paylar, devletin sistemine kaydediliyor. Özellikle 2021’den beri yapılan düzenlemelerle, artık hamiline yazılı payınız varsa, bu şirketin gerek genel kurulunu düzenlemek, gerek pay devrini yapmak, gerek defterlerini tutmak karmaşıklaştı; normal ve olağan akışa nazaran size ilave aşamalar, prosedürel yükümlülükler getirdi. Örneğin AŞ genel kurul yönetmeliğine göre hamiline pay senediniz varsa Merkezi Kayıt Kuruluşu’na senet kaydı yapmadan genel kurul yapamıyorsunuz, ancak hamiline pay belirlediniz fakat senede bağlamadıysanız sadece hazirun listesi ile devam edilebileceği anlamı taşıyan bir madde mevcut ve senelerdir bu konu hukuken tam anlamıyla çözülemedi. Özellikle eski şirketler, pay türünü hamiline pay olarak belirleyip bunları senede bağlamamış, ilmühaber ile ilerlemiş oluyor.
Henüz geçen hafta yayınlanan yeni tebliğ değişikliğiyle beraber, artık MKK’ya kayıt yapmadan pay sahipliğini de ispat edemiyorsunuz.
Şirkette eğer elinizde bir tercih şansı varsa; en az prosedürel yükümlülük getiren yolun en iyi yol olduğunu savunurum. Şirket, kâr etmek, başarı sağlamak, yasalara uymak, müşteri bulmak, üretimi yetiştirmek, kültürü oturtmak gibi bin bir türlü iş ile uğraşırken; en minik prosedürün dahi hayatı için mücadele etmesi gerekir.