Artık “ses kayıtlarının” ne derece “delil niteliğinde kullanılabileceği” konusunda soru işaretleri olması gerektiğini düşünüyorum. Sebebi ise, yapay zeka kullanılarak üretilen sesler.

Başınızdan geçen bir olay veya şahit olduğunuz bir fiil; esasen suç oluşturabilir, ya da bir yasal hakkınızı kullamanızı engelliyor olabilir. Bu durumda normal insan dürtüsü, doğal olarak ses kaydı almaya yönelebilir. O an örneğin, size zorla sözleşme imzalatıldığı itiraf ediliyordur ve sizin bu ses kaydını almanız, yasal hakkınızı korumanızın tek yoludur. Veya rakip şirketin müdürü halka açık bir ortamda “suç unsuru içeren” açıklamalar yapıyordur. Çok çeşitli örnekler sayılabilir. Gizlice alınan ses kayıtları, Yargıtay uygulamasına göre, eğer gizlilik ihlal suçu oluşturmadan sadece hukuki hakkını ispatlama amacıyla son çare şeklinde kullanılıyorsa, suç oluşturmuyor. Ancak artık “ses kayıtlarının” ne derece “delil niteliğinde kullanılabileceği” konusunda soru işaretleri olması gerektiğini düşünüyorum. Sebebi ise, yapay zeka kullanılarak üretilen sesler.

Geçtiğimiz hafta ABD’nin Baltimore şehrinde yaşanan olay, bu sorunun yakında ne derece yaygınlaşacağını gösteriyor. Şehirdeki bir lisede çalışan öğretmen, okul müdüründen rahatsız oluyor. Okul müdürünün sesini kopyalayarak, yapay zeka modellerinden birine yüklüyor, ve ırkçı/nefret içerikli bir ses kaydı yaratıyor. Sanki okul müdürünün ağzından çıkmış gibi. Bunu da, çeşitli sosyal medya hesaplarına yayıyor. Sonucunda okul müdürü, böyle bir açıklama yapmamış olmasına rağmen, tepkiler üzerine okuldan uzaklaştırılıyor. Ses kaydının gerçek olmadığı sonradan, ve belki de öğretmenin amatörlüğü sayesinde, anlaşılıyor. Okulda öğretmenin erişiminde olan bilgisayardan çok sayıda “yapay zeka” hakkında web araması yapıldığı, ses kaydı değiştirebilen yapay zeka modelleri ile ilgili sitelere bazı belgeler yüklendiği anlaşılıyor. Öğretmenin email adresinin olayla bağlantısı olduğu da sonradan anlaşılıyor. Sonuçta öğretmen, kolluk kuvvetince yakalanıyor.

Bunun gibi örnekler global ölçekte gittikçe yaygınlaşıyor. Yapay zeka kullanılarak ses kaydı yaratmak oldukça basit. Elbette her teknoloji yeni bir hukuksuzluğu da yanına getiriyor. Bu tarih boyunca böyle olmuştur. Telefon icat edildi ve dolandırıcılıkta kullanıldı. Kredi kartı icat edildi ve hırsızların hedefi oldu. Tüm teknolojik gelişmeler, bir şekilde malesef, insanlardan kaynaklı olarak, çeşitli hukuksuzluklarla kullanıldı. Dolayısıyla “yasaklama” hiçbir zaman çözüm değil. Ancak insanların tedbirli ve dikkatli olması, bunların farkında olması gerekli. Ses kayıtlarının gerçekçiliği belki de 1-2 sene içinde yaygın olarak meşruluğunu yitirecek. Adli makamların da bu doğrultuda önlemlerini almaları gerekiyor.