Geçen haftaki yazımda yeni nesil OSB’lerin nasıl yapılanması gerektiği noktasında kalmıştık. Şimdi devam edelim.

NEDEN YENİ NESİL OSB?

-Girişimci ve iş dünyası insanımızın kıt olan sermayesini “taşa, toprağa” bağlamasının önlenmesi.

-Yatırım ve işletme sermayesi eksikliğinin, yatırımları caydırıcı etkisinin azaltılması.

-İleri düzeyde, kaliteli altyapı ile iş süreçlerinin aksamaması, hızının arttırılması.

-Üretim, ulaşım, iletişim sistemlerinin etkin koordinasyonu ile kaynak kullanma veriminin artırılması.

-İş süreçleri ve iş gücü profilleriyle uyumunu sağlayarak “iş ortamının iyileştirilmesi”.

-Düzgün üretim hatları kurularak insan ve mal akışlarının hızlandırılması.

-Ortaklaşa altyapıyla enerji güvenilirliği ve kalitesinin korunması.

-Giderek maliyeti artan içme, kullanma ve sanayi suyunun ortaklaşa sağlanmasının maliyet avantajlarından yararlanılması.

-Deprem etkenini dikkate alarak zemin emniyeti etkeninin öncelikle düşünülmesi.

-İş gücünün işe geliş-gidişinin toplu taşıma araçlarıyla yapılarak özel ulaşım maliyetlerinin minimize edilmesi.

-Ortak yönetimin, merkezi ve yerel yönetim izinlerini kolaylaştırması.

-Kent planları ile bütünlük içinde, barınma alanlarının disiplinli ve bilime uygun geliştirilmesi.

-Atıkların arındırılması, ayrıştırılması ve değerlendirilmesinin maliyetlerinin düşürülmesi.

-Örgün eğitim olanaklarının yaratacağı kalifiye iş gücü yanında, komşuluk etkisiyle öğrenmenin hızlandırılması.

-Makina donanımlarında ortak kullanımlarla, yatırıma bağlanacak sermayenin azaltılması.

-Makina donanımlarının tam kapasitede kullanılmasının imkanlarının artırılması.

-Ortak Ar-Ge imkânlarından yararlanarak, tasarım ve inovasyonun etkisinin büyütülmesi.

-Arsa temini ve tahsislerinde kamulaştırma bedellerinin azaltılması.

-OSB’lerin iç düzeni, temizliği, yeşil alanı, kreşleri ve okulları ile yatırımcı cazibesini arttırması.

-Ulaşım alt sistemlerini etkin kullanarak, lojistik akışları ve maliyetlerinin optimize edilmesi.

-Teşviklerin odaklanması, gözetim ve denetimini kolaylaştırması.

-Dijital uyum konusunda ortak çözümlerle maliyet avantajı yaratılması.

-Müşterilerin üretim yerlerini görmesinin kolaylaştırılması ve müşteri güveni yaratılması.

-Hızla değişen teknoloji ve iş süreçlerine uyumun hızlandırılması.

PEKİ SIKINTILAR VAR MI? ÖNERİLER NELER?

-Bakanlığın işaret ettiği yerlerdeki iş yerleri çok katlı, yetersiz altyapılı, iş akışlarını azaltan ve elverişsiz yapılarda; rekabet edebilir ölçek, teknoloji ve yönetim anlayışına sıçrama yapamıyor.

-Islah OSB’leri kâğıt üzerinde bazı kolaylıklar sağlasa da uluslararası rekabetin gerektirdiği altyapı ve üstyapı koşulları yaratamıyor.

-Dijital Dönüşüm İnisiyatifi, sanayinin mekân dar boğazları nedeniyle umulan sonuçları yaratamıyor.

-Çin gibi organize olan ölçek ve teknoloji, iç ve dış pazar büyüklüklerini değerlendiren yeni güçle, rekabet bu koşullarda yaratılamıyor.

-İstanbul’da sanayinin yaygın yoğunluk ve derinliği ülke ekonomisinin rekabet gücünü belirliyor.

-Sanayiyi İstanbul’dan çıkarma eğiliminin küresel rekabet koşulları düşünülerek, ilgili tüm faktörlerin katılacağı bir platformda sorgulanması gerekiyor.

-Merkezi ve yerel yönetimlerin, sanayicinin ilgisi ve bilgisi olan herkesin katılacağı bir çalıştay yapılarak, konunun nasıl ele alınacağı, sonuca gitmek için; yetkililerin, sorumluların, çalışma zamanlarının ve hesap verebilirliğin belirlenmesi gerekiyor.

NELER YAPILMALI, NASIL YAPILMALI?

-OSB kavramına yeni bir anlayış getirerek, sanayileşmiş ülkelerde olduğu gibi yerel yönetimlerin de OSB yapısının içine alınması, hem şehir planlaması hem altyapı hizmetleri hem de Kurumlar Vergisi’nden devletin ayıracağı pay ile belediyelerin sanayi üretiminin önünde bir engel değil, destekçi olması sağlanmalı.

-Merkezi ve yerel yönetim temsilcileri, sanayici ve diğer iş insanları, sivil toplum örgütleri yetkilileri, medya, ilgisi ve bilgisi olan herkesin katıldığı bir çalıştay düzenlenerek konunun nasıl ele alınacağının yöntemi belirlenmeli.

-Belirlenecek merkez birimin, İstanbul’da sanayinin bugünkü durumunun değerlendirilmesine yarayacak bir envanterini oluşturması ilk işi olmalı.

-Tarafların belirleyeceği bir teknik ekip ile sanayinin İstanbul dışına çıkarılmasının mümkün olup olamayacağı, bunun fayda/maliyetinin ne olacağına ilişkin veriler oluşturulmalı.

-Yapılan çalışmalar hakkında kamuoyu ile düzenli olarak bilgiler paylaşılarak, katılımcı ve kapsayıcı bir çalışma ile kitle desteği sağlanmalı.

-Sanayinin ileriye-geriye bağlantıları nedeniyle İstanbul’dan çok uzaklara taşınmasının mümkün olmadığı sonucu çıkarsa, uygun bölgede rekabetin bütün bağlamlarını dikkate alan bir “yer seçimi teknik ekibi” harekete geçirilmeli.

-İstanbul’da yeni nesil OSB sorunu siyasi bakış açılarından, ideolojilerden, ön yargılardan bağımsız, ülkemizde yatırımı motive etme ve uzun dönemli geleceği güven altına alma açısından ulusal sorun olarak ele alınmalı.

-Sivil toplum kuruluşları yöneticilerinin, tekil sanayici ve iş insanlarımızın yeni nesil OSB taleplerinin sözde kalmaması için herkes elini taşın altına koymalıdır.

-Ekonominin neredeyse yarısını kontrol eden İstanbul’da üretim tesislerinin mekân sorununu gerekli ciddiyetle ele almak, fikrî takibini yapmak konusunda başarılı olmak; ilgili herkesin sorumluluğudur.