Dünyanın en pahalı dairesinin bir Türk iş insanı tarafından alındığı açıklandı geçtiğimiz hafta. Vatandaşlarımız yerkürenin farklı noktalarından yediklerinin fiyat ve kalitesini ülkemizdeki muadilleriyle karşılaştırmaktalar.

Herkes hayretle en pahalı, eti, deniz mahsulünü, hamburgeri yediğimizi anlatma telaşında.

Türkiye alım gücüne göre dünyanın en pahalı ülkesi olmuş durumda. Fiyatlama imkanı kalmadığı için elinize aldığınız bir ürünün ederinin ne olduğunu tahmin edemiyorsunuz.

Turizm sezonu açılmışken turistlerin isyan eder halde sosyla medya paylaşımları dikkat çekmekte. Kendi ülkelerinin fakir bölgelerinden gelen insanların Londra, Paris ve New York ayarında hesaplar ödemelerinin anlayabilmiş değiller.

Diğer taraftan oluşan maliyetler nedeniyle üretim tesislerinin kapandığına şahit oluyoruz.

Enflasyonda artış eski hızıyla devam etmekte olduğu açıktır. Sonbaharda 80 TL’ ye aldığımız bir ürünün bugün 130 TL’ ye alıyor olmamız bunun başlıca kanıtıdır.

Ultra negatif faiz dönemi ülkemizde fiyatlama bilincinin sonlanmasına neden olmuştur. Mevcut durumda fiili enflasyonun yarısı kadar bir politika faizinin uygulanmasının tek başına yeterli gelmediği görülmektedir.

Mevcut ılımlı negatif faiz uygulamasıyla bir mesafe alınamayacağı ortadayken kamu harcamalarının katlanarak devam etmesi ve anlamsız ücret artışları ekonomideki istikrar arayışının sonlanmasına neden olmuştur.