“Sanayileşmek en büyük millî davalarımızdan biridir.”

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu sözü, bugün bize her zamankinden daha çok ışık tutuyor. Çünkü artık sanayileşmek yalnızca üretim yapmak değil; aynı zamanda dünyayla rekabet edebilmek, doğayı koruyabilmek ve sürdürülebilir bir gelecek inşa edebilmek anlamına geliyor.

Burada şehrimin gücüne biraz değinmek istiyorum. Bursa, tarihsel olarak ipek ve tekstil ile bilinse de bugün asıl gücünü otomotiv, makine ve yan sanayi alanlarında gösteriyor. Türkiye’nin otomotiv ihracatının %40’tan fazlası Bursa’dan yapılıyor. Makine imalatı, metal işleme ve yan sanayi ile Bursa, sadece Türkiye’de değil bölgesinde de üretim üssü. Bu sektörler, yeşil dönüşümde karbon ayak izini azaltacak teknolojilerin en hızlı uygulanabileceği alanlar, şirketler yeşil dönüşüm çalışmaları da başlamış durumda.

Bununla birlikte, Dünyanın hızlı değişiminde oluşan risklerimiz var. Yeşil dönüşüme ayak uyduramayan işletmeler için ciddi riskler oluştu. Avrupa Birliği’nin sınırda karbon düzenlemeleri, karbon yoğun üretim yapan tesisler için ek maliyetler doğuracak. Bursa’daki birçok KOBİ, karbon ölçümü yapmadığı, enerji verimliliğine yatırım yapmadığı takdirde rekabet avantajını kaybedecek.

Fırsatları Doğru Okumalıyız, Bursa için bu dönüşüm aynı zamanda büyük bir fırsat, Yenilenebilir enerji yatırımları (güneş, biyogaz, rüzgar) sayesinde şehir, enerji bağımsızlığı yolunda ilerleyebilir. Karbonsuz üretim süreçleri, Bursa’yı “Yeşil Sanayi Şehri” markasıyla dünyada öne çıkarabilir. Şehrimize değer katan tüm kurumlar, şirketler, girişimciler bu alanda yenilikçi çözümler geliştirerek Bursa’nın geleceğini inşa edebilir.

Bursa’nın yeşil dönüşümde öncü olması için öncelikle yapılması gerekenler, Sanayi – Üniversite – STK iş birliği ile çözüm odaklı, Ar-Ge projeleri geliştirmek, KOBİ’ler için erişilebilir yeşil finansman modellerini hayata geçirmek, İş gücünü yeşil beceriler ile donatacak eğitim programları oluşturmak, Bursa’nın uluslararası tanıtımını “Yeşil Sanayi Başkenti” vizyonuyla yapmak.

Bursa, dün ipeğiyle, yakın geçmişte otomotiviyle dünyada tanındı. Bugün ise önünde yeni bir fırsat var: Yeşil sanayi ile geleceğe yön vermek. Eğer riskleri doğru okuyup fırsatları cesurca değerlendirirsek, Bursa sadece Türkiye’nin değil, bölgenin de yeşil dönüşüm lideri olabilir.