
Bir yurttaşımız Tayvan’a gitmiş ücra bir sokağında asfaltın üzerine yere yatmış, elinin ayası ile rögar kapağı ve asfaltın üstünü okşuyor ve o güzelim Karadeniz lehçesi ile şöyle söylüyor “jilet gibi jilet bir milim fark yok diyor rögar kapağı ile asfalt arasında “ düz olduğunu anlatıyor ve diyor ki Amerika’ya da gitsem sistem böyle Avrupa’da da sistem böyle ama bizim ülke de langır lungur yollar bırakın bir milimi farkı bizde on santim fark var. Bunlar iş yaparken sanat eseri yapıyorlar bizde maalesef bu işi çözemedik sorun nedir diye hayıflanıyor.
Cevap veriyorum sevgili sosyal medyadaki youtuber kardeşime. Bizde sorun teknik değil, kurumsal ve kültürel.
Tayvan’da, ABD’de, Avrupa’da yolu yapanla; altyapıyı (su, kanalizasyon, fiber, doğalgaz) yapan aynı koordinasyon masasında oturur.
Bizde ise:
Yol belediyenin, rögar başka bir kurumun, fiber başka bir şirketin, doğalgazı ayrı, kablocusu ayrı
Herkes kazıyor, kapatıyor, gidiyor. Kimse “son kalite” den sorumlu değil.
Standart var ama uygulayan yok
Türkiye’de de teknik şartnameler var: Rögar kapağı asfaltla sıfır kotta olacak, oturma payı, genleşme payı, beton sınıfı tanımlı
Ama sahada: “Şimdilik böyle kalsın” ,“Sonra üstünden bir kat daha asfalt atarız” ,“Bütçe yok” mantığıyla iş bitiriliyor.
1) Geçici çözüm, kalıcı kader oluyor
Gelişmiş ülkelerde: Rögar kapağı önce ayarlanır, sonra asfalt serilir
Bizde: Asfalt dökülür , rögar kapağı “sonradan kesilir”, O kesilen yer 3 ay sonra çöker
Yani iş sırası bile ters.
2) Denetim var ama sonuç yok
Asıl fark burada: Tayvan’da müteahhit hatalı iş yaparsa, parasını alamaz, tekrar yapar, siciline işler bir daha iş alamaz
Bizde ise: Teslim alındı mı, alındı. Teker döndü mü, döndü. Tamam.
Hesap sorulmadığı için kalite talep edilmiyor.
3) “Benim arabam geçmeyecek” zihniyeti
Bu çok kritik: Oralarda kamu işi kişisel gurur meselesi, Bizde kamu işi “kimsenin işi değil” yani rögar kapağı 10 cm çökükse:
“Ne olacak canım, geçiver.”
Ama o çöküklük: Amortisör, lastik, direksiyon, yakıt, kaza
Hepsi milli servet kaybı.
4) Son söz (acıtıcı ama doğru): Biz asfalt dökmeyi biliyoruz, sistem kurmayı bilmiyoruz.
Sorun para değil. Sorun mühendislik değil. Sorun teknoloji hiç değil.
Sorun disiplin + sorumluluk + hesap sorma kültürü.
Oturdum üşenmedim aslında arkadaşın da bildiği cevabı tekrarladım, hani bizde bir söz vardır. “Yanlış hesap Bağdat’tan döner” ama o eskidenmiş. Bağdat eski Bağdat artık değil. Bu vesile ile herkesin yeni yılını kutlar sağlık, sıhhat ve mutluluklar dilerim.