Yaklaşık 18 aydır tam zamanlı içerisinde bulunduğum matbaa ve ambalaj sektörünün, son iki aydır hem ham madde hem de dövizdeki gelişmeler sebebiyle nasıl etkilendiği konusunda sizleri bilgilendirmek istedim. Bireysel ve kurumsal olarak; gazete, dergi, kitap ve benzer basılı materyalleri, sarf ve diğer alınan ürünlerin ambalajlarını, muhafaza ve koruma kutularını ve sayısız daha birçok ambalajlı ürünleri kullanıyoruz. Hatta, yıllık kişi başına üretilen ambalaj miktarının çokluğu dünyada gelişmişlik göstergesi olarak da değerlendiriliyor.

İlkim değişikliği ile ilişkili olması sebebiyle; dergi ve yazılı materyallerin bir kısmı dijitale dönüyor, yine aynı sebepten birçok ambalaj %85’i geri dönüştüğü için kutu ve kartona dönüşüyor. Bu değişimi ülkemizde gözlemlemekle beraber, gelişmiş dünya ülkelerinde çok daha yüksek oranda görüyoruz. Özellikle Avrupalı firmalara ülkemizden yapılan ihracatlar çok arttı ve artmaya da devam ediyor. Ayrıca, kısa ve uzun vadede Türkiye’nin özellikle Avrupa’ya ihracatını büyük ölçüde artırarak sektörün hızla ilerlemesi öngörülüyor hatta bunu gerçekleştiren çok başarılı kurumlarımızda var.

Sektör büyüyor ama ürünlerin tasarımlarının da ergonomik olması ve doğa dostu malzemeler içermesi de çok önemli bir konu olarak gündemde yerini koruyor. Tasarımcılar, üreticiler, müşteriler ve biz nihai kullanıcılar bu konuyu giderek daha çok önemsiyoruz. Hatta, bazen ben “aslında atık üretiyoruz, daha ergonomik ve akılcı tasarımlara ihtiyacımız var” sözünü sık sık tekrarlıyorum. Sektör bu kadar ümit verirken; kendi ekonomisinde yaşanan gelişmeler ise şöyle;

-Ana kağıt üreticileri satışlarının çoğunu ihraç ediyorlar, çok azı yurt içine ayrılıyor,

-İçerde kağıt bulunmayınca, firmalar ithalat yapmak zorunda kalıyorlar,

-İthal edilenlerin sürdürülebilirliği zor, ayrıca bir kısmı 2. 3. kalite olabiliyor,

-Ne bulurlarsa ithal ediyorlar (kalite ve devamlılık sorun oluyor),

-Kağıdın ton fiyatı 800 $’dan 1,500 $’a yükseldi,

-USD kuru 8 TL’den 15 TL’ye yükseldi,

-Teslim süreleri çok uzadı hatta tarih verilemiyor,

-Daha önce vadeli satılan kağıtlar için peşin ödeme isteniyor,

-Bazen paranız bile olsa bulamayabiliyorsunuz,

-Stokçuluk var mı bilemiyoruz!

Özetle; kağıdın döviz bazında fiyatı %88, kur kendi içinde %88 artış gösterdi, peşin ödeme olmadan kağıt satılmıyor, kaliteli ve sürdürülebilir kağıt bulmakta sorun var. Müşteriler ise size 3-5 ay vadeli ödeme yapıyorlar. Sektörü ne olursa olsun, bu şartlarda üretim ve satış yapmak nasıl mümkün olabilir, hangi firma bu sürece dayanabilir?

Hem sanayinin içerisindeki hem de ülkede yaşayan birey olarak birçok sektörde benzer durumların yaşandığını gözlemliyorum. Yaşananlar, son kullanıcılara, özellikle de yurttaşlara ne yazık ki maliyet olarak dönüyor. BU DURUM HEM ÜRETİCİLER HEM DE YURTTAŞLAR İÇİN SÜRDÜRÜLEBİLİR OLMAKTAN ÇOK UZAK, TİCARİ VE SOSYAL KRİZLERİN YAŞANILMASI KAÇINILMAZ.

ÜLKELER DENEME TAHTASI DEĞİLDİR, “DİLERİM SORUN ÇIKMAZ” diyemezsiniz. Eğer bu ve benzer niyetler gerçek olsaydı Nasrettin Hoca’nın mayaladığı göl yoğurt olurdu. BİR MAYANIN TUTMASINI İSTİYORSANIZ, ORTAK AKLI VE BİLİMİ KULLANACAKSINIZ, NİYET YETMEZ!

Saygılarımla…