Bazen yazı yazma iştahımı köreltmek için stok yazılarda yazarım, tekrar okuduğumda yazı güncelini kaybetmiş ise günlüklerimin arasında yer alır , bu yazımda onlardan biri ama güncelliğini kaybetmemiş unutulmuş yazım.

İlk üretim yerim Duaçınarı Mahallesi, DSİ taş duvar bahçelerinin tam karşısında kiralık bir yerdi, şehrin en son binasıydı ki şimdi merkezi gibi oldu.

Sonrasında Hürriyet Mahallesi’nde eski yazlık ve kışlık sinemalarının olduğu yeri kiralamıştık, bizden sonra ise Hürriyet Havaalanı vardı ki o da şimdi şehrin merkezi oldu.

Ardından Balıklı Mahallesi’nde eski çöplük denilen yere taşındık, orada üretim yapmaya karar verdik. Bizden sonra şeftali bahçeleri vardı, bize en yakın yer Demirtaş köyü idi.

Nihayetinde Minareli Çavuş denilen, orta ve küçük ölçekli sanayi bölgesi diye ilan edilen şimdiki NOSAB’ın olduğu yere taşındık, bize en yakın yer Özlüce köyüydü.

Artık NOSAB’dayız ama bir ayağımız da TEKNOSAB’da, ekonomik koşullar el verirse en erken dört veya beş yıl sonra oraya taşınacağız.

Şimdi ise her tarafımız inşaatlarla çevrili, Bursa’dan Karacabey’e, Kemalpaşa’ya, Gemlik, Orhangazi, İznik bütün bu alanlar inşaat ve yapılaşma tehdidi altında.

Birkaç gün önce, basıldığı ilk günden günümüze kadar her gün okuduğum ve okumadığım zaman bir yanımın eksik kaldığı, OLAY gazetesi tam sayfa resimli olarak vermiş "BARAJLARIN YARISI BOŞ" diye haberi.

Benim de geçtiğimiz hafta Orhaneli’ye giderken bizzat şahit olduğum Doğancı Barajı boş, üstelik daha mayıs ayındayız.

Dağ, taş, ev, konut, sanayi tesisleri. Peki nereye kadar?

Bence bu şehrin plana ihtiyacı var.

Bu şehri bu hale getirenlerin ki ben de dahil sorumluluğumuz var.

Bir şeye dur demenin de hayrı var.

Bu şehir ne kadar nüfus kaldırır ne kadar sanayi kaldırır, nereye kadar tarım alanları imara açılır?

Hep birlikte zehirliyoruz havayı, suyu kirletiyoruz, toprağı ise yok ediyoruz.

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanımız başta olmak üzere hep birlikte bu işe bir çözüm bulmalı, bulmalıyız...

SU, HAVA ve TOPRAK HEPİMİZE LAZIM AMA GELECEK NESİLLERE DAHA ÇOK...

GEÇMİŞİMİZDEN TERTEMİZ MİRAS ALDIK VE

BİZ HAR VURDUK HARMAN SAVURDUK, YA GELECEK NESİLLER!!!