O akşam misafirlikteydik. Sosyal medyaya bakamadım. Lanet olası gündemi kaçırmışız!

Sabaha karşı gördüm. Herkes bir hakemimizi paylaşmıştı. Aşağı yukarı aynı kareler. Yüzü, gözü şişmiş, yara bere içinde genç bir adam fotoğrafı. Yere düşürülmüş, yetmemiş yerde de tekmeleniyor. Peki kusuru ne? Ne olacak, kusuru bu ülkede yaşamak! Başka ne kusuru olabilir? Doktorunu döven, madencisini döven, öğretmenini döven, kadınını döven hakemini dövmez mi?

İsmini daha sonra öğrendim: Halil Umut Meler. Tabii ki ölene kadar unutmayacağım. Hemen bir arama yaptım. Gördüm ki benim yaptığım arama en çok aranılanlarda başköşeye oturmuştu.

“HALİL UMUT MELER EVLİ Mİ, ÇOCUĞU VAR MI?”

Demek herkes benim gibi bir çocuğun gözünden bakmış yerde tekmelenen insana. Çocuğu var mı, varsa ne hissetti diye düşünmüşlerdir muhtemelen benim gibi. Bir bebeği olmuş Meler çiftinin, on beş gün önce.

Bebek masum. Minnacık. Ben şu satırları yazarken belki de annesini emiyordur. Büyüyecek. Ve bir gün o da basacak bir tuşa bu fotoğrafları görecek. Görecek ve o da kirlenecek. Gözünden beynine bulaşacak kir. Bütün bedenini saracak ve bir daha da hiç çıkmayacak.

Affet bizi bebek. Dilerim masallar dinler ve büyürken babanın adı gibi büyür bu ülkenin umudu. Dilerim bilincin daha güzel bir ülkeye açılır. Öyle olmayacaksa büyüme, çocuk bile olma, bebek kal.

Bu yazıya son noktayı koyduğumda, “Bir tılsımı vardı bu ülkenin, soldu be!” dedim. Ve ardından içimde Leman Sam’ın şarkısı çaldı. Sonra kulaklığı taktım, dinledim. Siz de dinleyin. İçiniz acısın, içimiz yansın. Hak ediyoruz.

MASAL PERİSİ

Elini son defa yanağıma koy.

İstemiyorsan giderim, giderim.

Serin bir sonbahar akşamında söz,

İsmini unutur silerim, silerim

Tuttuğun kalem olsa yüreğinin elleri,

Bir defa daha yazsa bebeğim bebeğim bebeğim...

Eğer bir masal perisi,

Girerse rüyalarına,

Öldü dersin gül güzeli.

Tılsımını kaybetti...

Uğruna döktüğüm gözyaşları için,

Yağmurdan özür dilerim, dilerim.

Kuruttuğun kızıl gülleri alıp,

Senin için senden geçerim, geçerim.

Tuttuğun kalem olsa yüreğinin elleri,

Bir defa daha yazsa bebeğim, bebeğim, bebeğim…

Eğer bir masal perisi,

Girerse rüyalarına,

Öldü dersin gül güzeli,

Tılsımını kaybetti...