TRT’nin eski yapımcılarından Aycan Giritlioğlu, geçen hafta Bodrum Devlet Hastanesi’nde 83 yaşında ha­yata veda etti ve Ankara’da toprağa verildi.

Giritlioğlu’nun ardından çok güzel şeyler yazıldı. Ama en farklı anıyı onun TRT Haber Merkezi’nden çalışma arkadaşı, benim de meslek büyüğüm Nejat Toprak ağabeyim yazdı.

Hayat kime nasıl bir kader çizgisi layık görüyor onu göre­bilmek için okuyalım. “Tarih, 10 Eylül 1976 öğleden sonra. TRT Haber Merkezi’ne Yugoslavya’da bir uçak kazası ol­duğu bilgisi ulaşıyor.

Dış Haberler’deki muhabirlerin ilk tespitlerine göre, iki uçak havada çarpışmış, birinde Türk yolcular varmış.

Haber Merkezi’nde büyük bir koşuşturma başlıyor; ajans haberleri dikkatle taranıyor, Başbakanlık, Ulaştırma ve Dış­işleri Bakanlıkları aranıyor, her kaynaktan bilgi alınmaya ça­lışılıyor.

Vakit ilerledikçe bazı bilgiler netleşiyor: Londra–İstanbul seferini yapan Trident tipi İngiliz yolcu uçağı ile Yugoslav Hava Yolları’na ait DC-9 tipi yolcu uçağı, saat 13.15 sırala­rında, Zagreb üzerinde çarpışmış. Kazada 72 kişi hayatını kaybetmiş, bunlardan 25’i İngiliz uçağındaki Türk yolcular.

(THY eski teknisyeni Erhan İnanç, 30 Temmuz 2021’de Airlinehaber sitesinde kazayla ilgili şunları yazmıştı;

British Airways’in BE476 sefer sayılı Haw­ker Siddeley HS-121 Tri­dent 3B ile Inex-Adria Aviopromet’in JP550 se­fer sayılı McDonnell Do­uglas DC-9-32 uçakları, 10 Eylül 1976 tarihinde havada çarpışmalarının ardından Hırvatistan-Vrobec yakınlarında dü­şerek yok oldular. Her iki uçakta bulunan toplam 176 kişi­nin tamamı öldü.”

TRT Haber Merkezi bütün gayretiyle Türk yolcuların kim­liklerini öğrenmeye çalışıyor. Bilgiler arttıkça Merkez Haber­ler Müdürlüğü’nde ayrı bir telaş yaşanmaya başlıyor: Mer­kez Haberler Müdür Yardımcısı Aycan Giritlioğlu’nun eşi ve oğlu da, o gün Londra’dan Türkiye’ye döneceklerdi.

-Maalesef evet; İnci Giritlioğlu, (Öğretmen-çevirmen) Ke­rem Giritlioğlu!..

Haber Merkezi’nde buz gibi bir hava yaşanıyor, bir taraf­tan radyodaki bültenler için kaza haberi hazırlanıyor, bir ta­raftan Aycan Bey’e yardımcı olunmaya çalışılıyor.

Uçaklar 10 bin feet yükseklikte çarpışmış, enkaz Zagreb’e 32 kilometre uzaklıktaki Vrboviç kasabası çevresinde geniş bir alana yayılmış. Cesetler toplanmaya çalışılıyor.

Detaylı bilgiler çabuk alınamıyor, kaza yerine ulaşmak gerek. Hemen Aycan Bey’in Zagreb’e ulaştırılması için çare­ler aranıyor. Gece, İstanbul’dan Zagreb’e uçak kalkacağı öğ­reniliyor, seviniyoruz. Haber Dairesi Başkanı Ercan San, Ay­can Bey’i alıp ilk uçakla İstanbul’a götürüyor. İstanbul Haber Büromuzdaki arkadaşlar da Aycan Bey’e yardımcı oluyor. Ancak işlemler sırasında Aycan Bey’in pasaportu­nun, Ankara’daki evinde kaldığı anlaşılıyor!.. Şimdi n’olacak, sorun nasıl çözülecek?

Haber Merkezi’nde, Radyo’nun saat 19’daki Ana Haber Bülteni yayına verilmiş, o gece görev yapacak ekip, Nöbetçi Müdürlük odası redaksiyondaki yerini almıştı. Nöbetçi Mü­dür Hüsamettin Ünsal, nöbetçi muhabir bendim.

Bir taraftan kaza bölgesinden yeni bilgiler almaya, bir ta­raftan Aycan Bey’in yanına almayı unuttuğu pasaport soru­nunun çözümü için çare bulmaya çalışıyoruz. Pasaportun evden alınması, Zagreb uçağı kalkmadan İstanbul’a yetişti­rilmesi gerekiyor. Ama ev kapalı. Aycan Bey telefonda bana, evine nasıl girebileceğimi, pasaportun nerede olabi­leceğini anlatıyor. Pasaportu bulabilirsem, yaklaşık bir saat sonra Ankara’dan İstanbul’a kalkacak son uçağa yetiştirece­ğim. Durum, Türk Hava Yolları yetkililerine de bildiriliyor.

DEVAMI HAFTAYA