Son zamanlarda enflasyona emekçiyi ezdirmemek için altı ayda bir asgari ücrete zam yapılıyor. Dolayısıyla aynı oranda vergiye, sigortaya da zam geliyor doğal olarak. Bu artışlardan en çok etkilenen, satış ve hizmet fiyatlarına zam yapmak zorunda olan sektörler, emek yoğun iş kolu olanlar.

Gazeteci Levent Gültekin’i takip ederim. Doğru tespitler yapan, hata yaptığı zamanda hata yaptığını söyleyebilen biri olarak tanıdım onu.

Bir videosunda kafe ve restoranlara fahiş fiyatlar üzerinden öyle bir yüklenmiş ki şaştım kaldım. Ve bir de örnek vermiş. Diyor ki:

“Geçen gün bir akademisyen arkadaşla bir kafede buluştuk. Üç saat oturduk. O zaman içinde üç çay o, üç çay ben içtim. Kaç para ödedik biliyor musunuz? Tam 450 TL.

El insaf yahu.”

Ah ah ne diyeyim?

Sevgili Levent Gültekin lütfen 8-10 masalık bir kafe açın ve 7-8 personel alın. Mekâna günlük en az 2 bin TL kira, personele en az günlük 10 bin TL ödeyin. Ortamı sizin oturduğunuz o koskoca 3 saat için ısıtın ya da soğutun, tabak çanak kırandan para almayın. Müşteriler tuvalete kaç kez giderlerse gitsinler temiz bulsunlar. Tuvalet kâğıdı, sıvı sabun, kolonyaya para almayın. 450 TL’nin 90 TL’sini KDV olarak devlete ödeyin. Gelir çıkarsa vergi verin. Eskiyen demirbaşı tamirat yaptırın. Görünmez giderleri, arızaları hesaba katın. Ortamı aydınlatın. Ücretsiz internet ve telefon şarjı imkanı sağlayın. Doğalgaza, elektriğe para ödeyin. Kilosu 250 TL’den çay alın. Çeşme suyu ile çay demlenmez, damacana su alın. Bulaşıkları yıkatın. İnsanlar taze çay isterler Levent Beyciğim, çay tükenmezse dökün tekrar demleyin. Çayın yanına şeker koyun, fazla isteyip cebine atanlara göz yumun.

Personele yol parası verin, yemek yedirin. Yılda bir kez erzak yardımı yapın. Siz iş yerinize gidip geleceksiniz ya, hah işte onun için arabanıza benzin alın.

Bu çileyi çekerken çocuğunuzu okutun, evin masraflarını karşılayın, hasta olursanız doktora gidin ilaç alın. Yağmur gibi yağan girdi maliyetlerine göğüs gerin...

Verdiğiniz 450 TL, bir kahvehane masasında bir börekle sabah kahvaltısında 10-15 dakikada tüketilecek bir şeyse, makul olmayabilir!

Ancak 3 saat oturduğunuz ve her imkanından yararlandığınız bir mêkandan söz ediyorsak, maliyetleri bir kez daha değerlendirin derim.

Hâlâ aynı fikirdeyseniz, siz en iyisi bir çınar gölgesi bulun oturun. Semaver yakın, sakın ticaret yapmayın.

Bir gazeteci gittiği bir mekânda çayı sadece su ve demden ibaret sanıyorsa, sokaktaki vatandaş ne yapsın?