Günümüzde ihracat, ülkelerin kalkınması ve refah düzeyine ulaşması için son derece gereklidir.
Dünyada hiçbir ülke homojen olarak kendi kendine yetememektedir. Her ülke coğrafyasına, ekonomisine, kalkınmışlığına göre ürünler alır ve satar.
İhtiyacından fazlasını üreten, insanlığa hizmet eden teknik, teknolojik her türlü ürününü dünyaya satan ülkeler ise dünyanın en refah ülkeleridir.
Ülke olarak ihracat hedeflerimiz var, biraz politize edilse de ihracatta yavaş ama emin adımlar ile ilerliyoruz.
Pandemi aslında ülkemiz açısından bir anlamda fırsat oldu. Çin’deki nakliye ve konteynır fiyatlarının artması ve mal teslim sürelerinin uzaması dolayısı ile çok sayıda AB ülkesi ülkemizden çeşitli ürünleri, çeşitli sektörlerden tedarik etmeye başladılar.
2021 yılında ihracatımızda yaşanan yüzde 15-20’lik artış, pandemi ve yanı sıra dünyada bütün emtia fiyatlarının artmasından kaynaklanıyor.
Bu konuya çok dikkat etmeliyiz. Alınacak tedbirler, yapılacak planlar gerçek ölçme ve değerlendirmelere göre yapılmalıdır.
Aslında yakalanan bu ihracat ivmesi Türkiye için büyük bir fırsattır çünkü dünyada birçok ülke başta tekstil, otomotiv ve kimya sanayi olmak üzere Türk ürünleri ile ilk kez tanıştılar.
Ülke olarak yakalanan bu fırsatı değerlendirebilen bir altyapımızın olması ve bu talebe karşılık verebilmesi ayrı bir başarı konusudur.
Ama çok ama az ihracat yapan firmalarımızın birçoğu artık yarım asra merdiven dayamış firmalardır.
Bundan dolayıdır ki bu ülkeler ile ilk tanışma ve yakalanmış ihracat fırsatını, müşterilerin en az yüzde seksenini kalıcı hale dönüştürebilmeliyiz.
Açıkçası bu fırsatı kalıcı hale getirmek, iyi hizmet vermek ve istenilen koşulları yerine getirmekte başarılı olmak zorundayız.
Neticede ihracat ve turizm, cari açığı kapatan en büyük etkendir.
Ayrıca ihracat, milli gelirin yükselmesine etki eden en önemli unsurdur.
Gönül ister ki daha hızlı hareket edelim ve daha çok fırsat yakalayalım, tabi teknolojik olarak da gelişerek.
Yükte hafif pahada ağır ürünler ihraç ederek hem insanlığa hizmet edelim hem de kalkınalım.
Bu konuda gerek verilen destekler olsun gerekse de tasarım ofisleri ve şirketlerin bünyesinde kurulan Ar - Ge birimleri gelecek için çok büyük ümittir.
Aynı zamanda eğitim sistemi ile desteklenmesi ve koordinasyonlu olması da kaçınılmazdır.
Bunun için de yeni versiyon ve çağa uygun mesleki eğitim sistemi ile üniversitelerimizin de işin içine dahil edilerek hareket edilmesi kaçınılmazdır.
 
Saygılarımla