Geçtiğimiz hafta Danıştay’dan çıkan bir iptal kararı esasen 25 milyon araç sahibini ilgilendiriyor.

Ön bilgilerle girelim mevzuya. Türkiye Sigorta Birliği (TSB) verilerine göre, karayollarında meydana gelebilecek olası kazalarda, karşı tarafta oluşan zararların karşılanmasını sağlayan zorunlu trafik sigortası poliçe adedi yaklaşık 25 milyon adede ulaşmış. Maalesef 6 milyon civarında aracın ZMMS poliçesi yok, bu araçların yol açacağı kazalarda karşı taraf bir yerde Allah’a emanet.

Kaza bela meydana geldiğinde kusurlu bulunan aracın ZMMS poliçesi bir takım zarar kalemlerini karşılamakla mükellef. Zarar hesabı yapılırken de bunun standartları var.

Mevzu burada kopuyor. Bu standartlarla oynanıp duruluyor. Oynayıp duranlar da genel idareye bağlı Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu ile bu kurumun karar ve işlemlerinde etkin olmaya çalışan sigorta şirketlerini temsilen Türkiye Sigorta Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği.

Kazaya uğramış mağdur vatandaşın, kişilerin karşı taraf ZMMS sigortasından haklarını tam olarak alabilmeleri çoğu zaman mümkün olmuyor. Mesela kazaya uğrayan aracın değer kaybı ile sakatlık tazminatı ya da destekten yoksun kalma miktarları sigorta şirketlerince / itiraz halinde Sigorta Tahkim Kurulu tarafından belirlenirken piyasa ile kanuni ilkeler ve yargı kararlarıyla , akılla izah edilemeyecek rakamlarla karşılaşılıyor.

İşte burada Türkiye Barolar Birliği devreye girerek standartları sigorta şirketleri lehine koyan tüm Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar Tebliğlerine karşı iptal davaları açıyor.

Bir yandan Danıştay, Genel Şartlar’ı iptal ederken, diğer yandan iptal kararlarındaki ilkelere aykırı olarak eski genel şartlara benzer hükümler yayımlanıyor. Haydiii bir iptal davası daha. Hukuk devletinde (ki Anayasamız öyle diyor en azından !) Danıştay gibi Anayasa Mahkemesi gibi yüksek yargı kararlarına saygının tartışılmaması gerek. Gelgelelim bu alanda çok şey yazılıp çiziliyor, umarım bir gün o saygı ve özen gösterilir.

Neticede geçtiğimiz hafta Danıştay Trafik ZMM sigortaları genel şartlarının özellikle Değer Kaybı Tazminatı, sakatlık tazminatı ve ölümlü kazalarda geride kalanların destekten yoksun kalma tazminat miktarlarının hesaplanması ile ilgili; yargı kararlarının dışında sigorta şirketleri lehine basit bir hesaplama yöntemiyle kişilerin özel durumları gözetilmeksizin suni bir hesaplama yöntemi benimsendiği ve bu yöntemin tazminatın düşük çıkmasına yol açtığı öne sürülerek açılan davayı kabul ederek tekrar “hukuku” işaret etti.

Detaylarına ulaşmak isteyenlere linki bırakıyorum . (Danıştay 8.Daire 2022/772 esas ve 2025/4513 karar sayılı 14 Mayıs 2025 tarihli gerekçeli kararı) https://d.barobirlik.org.tr/2025/danistaykakarikarayollari.pdf

On milyonlarca vatandaş lehine mücadeleyi yılmadan sürdüren Barolar Birliği’ni ve emeği geçen hukukçu arkadaşlarımızı da tebrik ediyorum.

Umarız genel idare on milyonlarca kişinin hak ve hukukunu ve sistemi ilgilendiren hatta ülke ekonomisini bile yakından ilgilendiren bu önemli konuda artık hukuka uygun genel şartlar düzenler ve bir iptal davasına daha muhatap olmaz.

Saygılarımla.

Öztürk YAZICI- Hukukçu