Aras, “Arz ve talebin, fosil yakıtlı arabalardan elektrikli motora sahip olan araçlara doğru kaydığını gözlemlemekteyiz. Elektrikli otomobil satışlarının giderek artması ve pek çok otomobil markasının önümüzdeki çeyrek asırda tamamen elektrikli otomobil üretme kararlarını açıklaması bunun en büyük göstergelerinden. Ayrıca elektrik altyapı yatırımlarının, akaryakıt fiyatlarının, çevre duyarlılığının ve araçların menzillerinin artması, elektrikli araçların tercih edilebilirliğini her geçen gün yükseltmektedir” dedi.
Renault Zoe’nin elektrikli motorunun kullanıcılarına yüksek güç ve tork eğrisi sunması ile birlikte hem şehir içi hem şehir dışı kullanımlarda uzun bir menzil sunduğunun altını çizen Aras, “Renault’un elektrikli araç pazarındaki en önemli modellerden biri olan Zoe, Avrupa’da en çok satılan elektrikli araç oldu. Bu başarısının altında başta Renault marka bilinirliliği ve güvenilirliğinin yanı sıra kullanıcısına sunmuş olduğu pek çok özellik yatıyor. Zoe’de bulunan R110 elektrikli motor, 80kW (108 HP) güç ve 225 Nm torka sahip ve maksimum 395 kilometreye kadar menzil sunabiliyor. Zoe, evlere kurulabilen 7,4 kW Wallbox(Duvara Monte Şarj İstasyonu) ile şarj edilebiliyor. Wallbox’un olmadığı durumlarda Zoe, sadece 30 dakikalık şebeke şarjı ile 150 km menzil sunabiliyor. Renault EASY LINK sisteminin getirdiği artıyla uzun yolculuklar sırasında rota planlaması yapmak ve bu sayede menzili uzatmak mümkün” diye konuştu.