Orman yangınları yalnız ülkemiz için değil dünya­mız için de büyük bir afet olarak her yıl içimizi yakıyor. Çünkü doğal çevre harap oluyor ve ülkeler de bundan kendi payına düşen oranda etkileniyor.

Peki, dünyada bugüne kadarki orman yangınları için büyüklükleri ölçeğinde bir sıralama yaparsak ortaya nasıl bir tablo çıkar, bir bakalım:

Yıl Ülke Kapladığı alan (dönüm)

1- 2003 Rusya 47,0 milyon

2- 2014 Kanada 8,4 milyon

3- 1989 Kanada 8,1 milyon

4- 1939 Avustralya 5,0 milyon

5- 1919 Kanada 5,0 milyon

6- 1950 Kanada 4,0 milyon

7- 2010 Bolivya 3,7 milyon

8- 1910 ABD 3,0 milyon

9- 1939 Avustralya 2,0 milyon

10- 2011 Kanada 1,7 milyon

11-- 1871 ABD 1,5 milyon

12- 2016 Kanada 1,4 milyon

13- 2008 ABD 1,3 milyon

14- 2005 ABD 1,3 milyon

15- 2009 Avustralya 1,1 milyon

Bu liste uluslararası yetkin örgütlerin kaynaklarından hazırlanmıştır. Yangınların ilk on beşinin rakamlarını veri­şim şundan: Yangınların meydana geldiği ülkelere bakınca bunların Bolivya hariç tümü kalkınmış ülkeler olduğun­dan -hele Kanada ve ABD- söylenecek söz kalmıyor.

Burada dikkate sunmak istediğim şu: Ne kadar gelişmiş olursanız olun, ne kadar hazırlıklı olursanız olun, orman yangınları küçük bir dikkatsizlikten çıkıp çok büyük bir afet haline gelebiliyor. Bu afetler şimdilerde tüm dünyada anında duyuluyor. Hatta görüntülü olarak biz de televiz­yonlarda, akıllı telefonlarda izliyoruz. Ama olay sadece bu değil. Birçoğunda insan kaybı var, can kaybı var. Hay­vanlar, börtü böcekler ölüyor. Evler, anılar, eş­yalar yok oluyor. O in­sanların çaresizce yangını söndürmeye ça­lışanların üstün gayretle­rine katkıda bulundukları anı görmek insanı yaralıyor.

Binlerce canlıya ev sa­hipliği yapan ormanların yok olması; birçok türü ve nesli, tükenme tehlikesiyle karşı karşıya bırakıyor. Hava kalitesini düşürüyor. Toprak verimli­liğini etkiliyor. Kısacası üzerinde yaşadığımız gezegeni ne­fessiz bırakıyor.

Son 10 yılda dünyada yaklaşık ülkemiz kadar bir alan yangından dolayı yok oldu. Küresel olarak olaya baktığımızda, iklim değişikliği tehlikeli orman yangınları­nın giderek artmasına neden oluyor. Bilim insanları orman yangınlarıyla mücadelede yeni stratejilere kafa yorulması gerektiği görüşünde. İklim değişikliği dünya genelinde orman yangınlarını o kadar tehlikeli boyuta taşıdı ki artık eski stratejiler yangınla mücadelede beklenilen sonucu veremiyor.

Örnek olarak, Avustralya’daki Tazmanya Üniversite­si’nden Yangın Bilimleri Uzmanı David Browman, “İt­faiyeciler birdenbire hiçbir kural tanımayan yangınlarla karşı karşıya kaldı.” diye açıklıyor bu du­rumu. Browman kırk yıldır yangınlarla ilgili yaptığı araştır­malar sonucu bu kanıya vardığını belirtiyor. İtfaiyeciler şimdiye kadar, sonraki gün rüzgârın etkisi artacak ve hava daha sıcak olacaksa; geceleri düşen hava sıcaklığını yan­gında bir sonraki gün için kullanıyordu. Ancak Browman yangınların artık geceleri de devam ettiğini ve tıpkı gün­düz olduğu gibi bir seyir izlediğini söylüyor. Bilim insanları bu nedenle Avustralya’da aralık ayında başlayacak yangın sezonu nedeniyle endişeli. Çünkü bu yıl hava sıcaklıkları dünya genelinde çok yüksek seyrediyor.

Yangınlardan çok etkilenen Kanada’da, itfaiyecilerin ver­diği bilgilere göre yangınlar o kadar yoğundu ki uçaklar­dan atılan yangın söndürme suları daha yere ulaşamadan havada buhar oluyordu. Kanada’nın yangın sezonu Ekim ayına kadar devam ediyor ama bu yıl bugüne kadarki en kötü dönem yaşandı. Yunanistan büyüklüğündeki bir alanda binlerce yangın çıktı. Bu da geçen yıla göre 10 kat artış anlamına geliyor. Yangın yüz milyonlarca ton karbondioksite neden oldu. Bu da Hollanda’nın bir yıl bo­yunca neden olduğu toplam karbondioksit oranına teka­bül ediyor.

Dünyanın dört bir yanında çıkan yangınların tek bir se­bebi yok. Hatta çok karmaşık nedenleri var. Örneğin tarım alanlarının kullanımındaki değişiklik ve kötü ormancılık yönetimi bunlar rol oynuyor. Sıcak günlerin sayısının fazla olması, kuraklık ve yağışların az, zeminin kuru olması nedeniyle kuruyan bitki örtüsünün çabuk alev alması yangınların büyüklüğünü etkileyen faktörler.

Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz; tüm dünyada insanla­rın kendini orman yangınları konusunda sorumlu hisset­mesi gerekiyor.

Orman yangını olmayan günler diliyorum.