İşletmemiz, ürünlerimize isimler veriyoruz çocuğumuza isim verir gibi. Ne anlama geldiğini, nasıl bir imaj çizdiğini düşünüyoruz öncesinde. Bir amblemle birleştirebiliyoruz veya bir slogan ekleyebiliyoruz isimle bütünleşecek. 2 harften de oluşabiliyor markamız, 3 kelimeden de veya sadece bir şekilden ibaret olabiliyor. Markamızın yanına faaliyet alanımızı, ticari unvanımızı, genel bir ibare yazabiliyoruz veya tek başına kullanıyoruz markayı. Tüm bunları düşünüp oluşturuyoruz logomuzu. Kartlara, tabelalara, internet sitemize, sosyal medya görsellerimize koyuyoruz. Sonrasında tescil alırken tekrar oturup irdeliyoruz markayı. Başvururken sloganı eklemeli miyiz? Markanın yanına faaliyet alanını yazmalı mıyız? Logoyu koymalı mıyız? Renkli mi yapmalıyız, siyah beyaz mı olmalı?

Marka araştırması önemli, düşünülen marka daha önce tescilli mi değil mi veya farklı sebeplerden olumsuz bir karar çıkar mı? diye değerlendirmek bir vekilin görevi. Ama iyi bir vekilin ayrımı benzerlikler çıktığında bir markanın nasıl başvurulacağını doğru değerlendirmesi ile ölçülebilir. Günümüzde artan tescillerden kaynaklı yeni hiç olmayan bir markayı bulmak oldukça güçleşti. Özellikle kolay akla gelen markalardansa tescilli olma ihtimali çok daha yüksek. Burada çıkan benzerlikler değerlendirilmeli, buna benzer alınmış başka markalar incelenmelidir.

Başvuruda bulurken markayı nasıl kullanmalıyız, alternatif durumlara göre bir fikir vermek isterim;

Bir marka tescilinde rengin önemi yoktur. Hangi renkte başvurursanız başvurun tüm renklerini korumuş olursunuz. Bu yüzden bir rengini seçmeniz yeterlidir, ücreti aynıdır. Uluslararası anlaşmalar ile yurt dışı marka tescili yaptığınızda renkli logo için daha yüksek ücret alınır. Belki böyle bir plan varsa Türkiye’deki başvuru da siyah beyaz yapılabilir.

Başvuruda kullanılacak logoya eklenen her şey ana markanın koruyuculuğunu azaltır. Sektörel bir kelime, logo, slogan eklendikçe marka bütün olarak görülür ve bütün haliyle başka markalarla karşılaştırılır. Sizden sonra ana markanıza çok benzer bir marka başvurusu varsa, içinde logo, slogan, belki kuruluş yılınızın, faaliyet alanınızın da yazdığı görseliniz bütün olarak bakılacak ve markalar benzer bulunmayacaktır. ‘Hedef Patent sahip olmak güven verir since 2003’ markası ile ‘HEDEE’ markası hiçbir şekilde benzer görülmeyecektir. Bu yüzden markayı en temiz haliyle başvurmakta fayda vardır. ‘HEDEF’ markası ile ‘HEDEE’ markası birbirine çok yakın markalardır. Yine aynı mantıkla eğer sizden önce benzer başka bir marka tescili varsa, olumsuz bir sonuç almamak için eklenen her şey markanın kabul edilme ihtimalini arttırır. Yalnız yeni oluşturulan bir marka ise riskli markalar üzerinde bu tür eklemeler yapılarak başvuru yapılmamasını, müsait olan başka bir markaya geçilmesini öneririz.

Bir anaokulu iseniz markanızda ‘Hedef anaokulu’ yazması markanızı kısıtlayıcı bir durumdur. Her türlü eğitim kurumu için korumak istiyorsanız ‘Hedef Eğitim’, ‘HEDEF’, ‘Hedef Eğitim Kurumları’ gibi genel ibareli olarak markayı kullanmakta fayda vardır.

Ambleminizi tek başına markadan bağımsız olarak kullanıyorsanız, ambleminiz için tek başına başvuru yapmalı, aynı şekle benzer başka şekillerin tescil almasını engellemelisiniz.

Sloganınız sizin için önemliyse sloganınıza tek başına başvuru yapmalısınız. Bir marka araştırması, benzerlik araştırmasının çok daha ötesindedir. Diğer marka ret sebepleri de değerlendirilmeli. Olası risklere karşı markanın görünüşü ile ilgili öneriler de bulunulabilmelidir. Daha önce başvurulmuş benzer markalara yapılmış itirazların görülmesi bile markanın sürecinin nasıl olacağı ile ilgili bir fikir verecektir. Markanızın doğru araştırıldığından emin olun.

İyi haftalar...