18 Seri No.lu KDV Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile KDV Genel Uygulama Tebliğinin (III/B-3.1.3.4.) bölümünden sonra gelmek ve 06/04/2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere eklenen “III/B-3.1.3.5. İndirimli Orana Tabi İşlemin Gerçekleşmesinden Sonra Yapılan Alımlar ve İskontolar” başlıklı bölümünde,

“İndirimli orana tabi işlemin gerçekleşmesinden sonra, işlem ile ilgili olarak garanti, reklam, royalty, know-how, isim hakkı, ciro primi gibi harcamalar üzerinden KDV ödenebilmektedir. Ayrıca indirimli orana tabi işlemin gerçekleşmesinden sonra, satıcı tarafından yapılan iskontolar nedeniyle, alıcılar tarafından iskontoya dair düzenlenen faturada KDV hesaplanması gerekmektedir.

Bu kapsamda, indirimli orana tabi işlemin gerçekleşmesinden sonra, işlemle ilgili olarak yapılan garanti, reklam, royalty, know-how, isim hakkı, ciro primi gibi harcamalar ve iskontolar nedeniyle satıcılar tarafından yüklenilen KDV’nin, indirim hesaplarına dahil edildiği vergilendirme dönemine ilişkin iade hesabında dikkate alınması uygun görülmüştür” ifadeleri yer almaktadır.

İade talebine konu edilebilecek KDV yüklenimi ile ilgili mal teslimi veya hizmet ifasının mutlaka indirimli orana tabi işlemin yapıldığı dönemde veya daha önceki dönemde gerçekleşmiş olması zorunludur.

Öte yandan, alıcının satıcıya düzenlediği fiyat farkı faturaları ayrı bir teslim veya hizmete ilişkin doğrudan yüklenilen bir maliyet-gider olarak değil, asıl işleme ilişkin KDV matrahını değiştiren ve fiyatı düzelten bir unsur olarak değerlendirilecektir.

Buna göre;

Düzeltme işleminin; alıcı tarafından satıcı adına bir fatura ve benzeri belge düzenlenmesi ve bu amaçla düzenlenecek belgede, KDV matrahında değişikliğe neden olan söz konusu fiyat farkı ve ciro primi tutarına ilk teslim veya hizmetin yapıldığı tarihte bu işlem için geçerli olan KDV oranı uygulanmak suretiyle yapılması gerekmektedir.

Şirket adına düzenlenen fiyat farkı faturalarında yer alan KDV, ilgili oldukları döneme ilişkin hesaplama tablosunda yer alan “Hesaplanan KDV” tutarından düşmek suretiyle düzeltmeye konu edebilecektir. “İade edilebilir KDV Tutarının” da yapılacak bu düzeltmeye istinaden yeniden belirlenmesi gerektiği tabiidir.

Şirkete düzenlenen fiyat farkı faturaları, alıcının satıcıya sunduğu müstakil bir hizmetten kaynaklanmamakta, şirketin ana mal satışına ilişkin olarak hesapladığı KDV’nin ters kayıtla düzeltilmesine dayanak teşkil eden bir belge mahiyetindedir.

Dolayısıyla, şirkete düzenlenen fiyat farkı faturaları nedeniyle yüklenilen vergiler düzeltme işlemi gereği indirim konusu yapılabilecek olup, doğrudan yüklenilen bir maliyet-gider unsuru olarak değerlendirilmediğinden yüklenim listelerinden çıkarılması gerekmektedir. Söz konusu faturalarda yer alan KDV’nin ilgili oldukları döneme ilişkin hesaplama tablosunda yer alan “Hesaplanan KDV” tutarından da düşüleceği tabiidir.

Diğer taraftan, 06/04/2018 tarihi itibarıyla fiyat farkı faturaları nedeniyle yüklenilen KDV’nin, indirim hesaplarına dahil edildiği vergilendirme dönemine ilişkin iade hesabında dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.

Ayrıca, satıcı lehine (alıcı aleyhine) oluşan kur farklarının satıcı tarafından alıcıya fatura edilmesi işlemi, KDV matrahının ve indirim hesaplarının düzeltilmesi amacıyla yapılan bir düzeltme işlemi olduğundan, satıcı tarafından düzenlenen kur farkı faturalarında yer alan KDV tutarı indirim konusu yapılabilecektir. İndirimli orana tabi işlemin gerçekleştiği dönem içinde veya öncesinde fatura edilen kur farkları ve vade farklarının iade hesabına dahil edilmesi mümkün olup, işlemin gerçekleştiği dönemden sonra fatura edilenlerin ise iade hesabına dahil edilmesi mümkün olmadığına ilişkin görüş bildirilmiştir.