Kıymetli okurlar, hepimizin malumu üzerine son dönemlerde karavan kullanımı, özellikle pandemi sonrasında doğal hayata olan ilginin artması sebebiyle büyük bir artış göstermiştir. Pek tabi ki insan davranışlarındaki eğilimlerin şirketlere de vergi mevzuatına da etkisi olmaktadır.
Bu sebeple, çekme karavan (motorsuz) alımının vergilendirilmesi konusunda bir takım muallaklıklar doğmaktadır.
İstanbul Defterdarlığı Gelir Kanunları Gelir Ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü E-62030549-125-… sayılı özelgesi ile hediyelik eşya toptan ticareti faaliyeti ile iştigal eden şirketin müşteri memnuniyeti veya sipariş amaçlı müşteri ziyaretlerinin gerçekleştirildiği, bazen de müşterilerin ürün seçmek amacıyla şirketinize geldiği, bu nedenle konaklama veya ürün sunumlarında kullanılmak üzere motorsuz karavan kullanıldığı belirtilerek, motorsuz karavan iktisabına ilişkin KDV'nin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı ile maliyet olarak dikkate alınıp alınamayacağı ya da doğrudan gider yazılıp yazılmayacağı hususlarında görüş bildirmiştir.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasıyla kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, aynı maddenin ikinci fıkrasıyla da safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarında sayılan kanunen kabul edilmeyen giderler dışında kalan ticari organizasyona bağlı olarak yapılan giderlerdir ve bunlara işletme gideri de denilebilir. Bir masrafın genel gider adı altında masraf yazılabilmesi için, genel giderlerin ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılmış olması, masrafla iş arasında açık, güçlü bir illiyet bağının mevcut olması, giderin keyfi olmaması ve masrafın işin önemi ölçüsünde yapılmış bulunması gerekmektedir.
Bu kapsamda, şirketiniz tarafından konaklama veya ürün sunumlarında kullanılmak üzere satın alınan karavanın, esas itibarıyla işin mahiyetine uygun olmadığı ve iş hacmi ile mütenasip bulunmadığı gibi faaliyetlerin yürütülmesi ve gelirin elde edilmesi için zorunlu bir harcama niteliği taşımadığından, şirketin özel bir tasarrufu olan söz konusu karavana ilişkin giderlerin safi kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınmasının mümkün olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
3065 sayılı KDV Kanununun;
1/1 inci maddesinde, ticari, sınaî, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu; ticari, sınaî, zirai faaliyet ile serbest meslek faaliyetinin devamlılığı, kapsamı, niteliğinin Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre; Gelir Vergisi Kanununda açıklık bulunmadığı hallerde, Türk Ticaret Kanunu ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine göre tayin ve tespit edileceği,
29/1-a maddesinde, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV'den, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV'yi indirebilecekleri,
30/d maddesinde, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler dolayısıyla ödenen KDV'nin indirim konusu yapılamayacağı,
hüküm altına alınmıştır.
Buna göre, iktisap edilen motorsuz karavanın işletmeye ilişkin faaliyetlerde kullanılmış olsa bile özel tasarruf olup bahse konu harcamalar kurum kazancında indirim olarak dikkate alınması mümkün bulunmadığından KDV Kanunun 30/d maddesine göre motorsuz karavanın iktisabında yüklenilen katma değer vergisinin indirim konusu yapılmasının mümkün olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.