Güçlü bir atmosferik fırtına sisteminin bu günlerde, Kaliforniya’da hayatı tehdit edecek ve büyük zarar verecek olan sel, rüzgar ve okyanusta büyük dalgalar üretmesi, bekleniyor. Sel nöbetleri orta ve güney Kaliforniya’da 3-4 gün boyunca devam edecek, yerleşim alanları da yaşamı tehdit edecek su baskınlarına maruz kalacak. Bunları örnek olsun diye yazıyorum, zira aynı yer küre üzerinde yaşıyoruz, atmosfere karbon salmaktan geri kalmıyoruz ve bir gün o fırtınalar bizim de başımızı ağrıtacak diye. Bakalım daha neler oluyor, Kaliforniya’da?

Nüfusun yoğun olduğu bölgelerde otoyolların da sular altında kalacağı, ulaşım sistemlerinin felce uğrayabileceği bekleniyor. Los Angeles Belediye Başkanı, kent sakinlerini önlerindeki günlerde yollardan uzak durmaya ve hatta evlerinden çıkmamaya çağırıyor. İtfaiye teşkilatları, herhangi bir su baskınında acil müdahale için tam kadro hazır bekliyor.

Dağ ve kanyon yollarında yol kapanmalarına neden olabilecek kaya ve çamur kayma tehlikesi bekleniyor, oluşumunda kurtarma yolları planlanıyor. Yüksek su baskını riski nedeniyle bazı kasabalarda insanlar evlerinden tahliye ediliyorlar.

Orta ve Güney Kaliforniya’daki kentlerin yöneticileri düzenledikleri basın toplantılarında, beklenen fırtınanın tarihlerinde bugüne kadar yaşananların çok üzerinde şiddette olacağını duyuruyorlar. Plajlar ve okullar kapatılıyor.

Rüzgarlar da büyük sorun yaratacaktır, özellikle Kaliforniya kıyılarında saatte 60-80 mil şiddetinde fırtınalar bekleniyor. Bu fırtınalar sürecinde ağaçlar devrilmesi, enerji hatlarında büyük hasarlar ve geniş çaplı elektrik kesintileri oluşması bekleniyor.

37 milyon Kaliforniya sakini sel ve toprak kayması tehdidi altında bulunuyor, yağmur eyaletin büyük bölümünü sular altında bırakmaya devam ediyor, sağanak yağışlar, dünya kenti Los Angeles ve Güney Kaliforniya’yı seller altında bırakıyor.

Su baskınları havaalanını ve yolları da kapatıyor, hem hava yoluyla, hem kara yoluyla ulaşım büyük kesintilere uğruyor. Bu arada 5,1 şiddetinde bir deprem de eyalet sakinlerini ürkütüyor.

Sierra Nevada’da yoğun kar yağışı, bölgeyi karla kaplıyor, şiddetli kış uyarıları ile kentlerin sakinleri uyarılıyor. Yüksek kalınlıkta kar tabakalarıyla kapanan yollar yerleşim alanlarını birbirlerinden koparıyor.

Yukarıda sizlere ABD gibi kentlerinde tüm alt yapı sistemleri en mükemmel oluşturmuş, yerleşimleri düzenli planlanmış, iklim değişikliğini pompalayan faktörlerin frenine basılmış bir ülkede yukarıdaki birkaç örnekle sizlere aktardığım doğa olayları oluyorsa, biz böyle doğa şiddetiyle yüz yüze geldiğimizde, ne yaparız sorusunu sormaktan kendimi alamıyorum.

Artık bizim de İklim Değişikliği Felaketine kendimizi hazırlamamız kaçınılmaz oluyor. Bir yandan atmosfere karbon salınımlarımızı en aza indirmeyi öne çeken bir yaşam düzenine dönüşmeliyiz, diğer taraftan da yukarıda ABD’de yaşanan bazı örnekleri dillendirerek yerleşimlerimizi planlamalıyız.

Sadece depreme dayanıklı yerleşimler değil, ilkim değişikliği karşısında oluşacak fırtınalara, taşkınlara, toprak kaymalarına karşı güvenli yapılar içeren kentleri de oluşturmalıyız.