Geçtiğimiz hafta Galatasaray, futbol ulusal ligimizde şampiyonluğu yakaladı. Futbolcu ve sair giderleri doğal olarak döviz ile olan Galatasaray’ın, şampiyonluk sonucunda elde edeceği gelir 9 milyon euro civarında. Galatasaray’ın şampiyonluk geliri ortalama üzeri bir Avrupa futbolcusunun transfer bedelinin altında.

Galatasaray, ülkemizin değeri olarak bizi Avrupa’da temsil edecek. Avrupa’daki rakiplerinin, en yükseğinden ortalama seviyesine kadar bazı rastgele rakamlar ile gelirlerine bakalım. Manchester City’nin maç günü geliri 21/22 sezonunda maç günü ortalaması bakımından 64 milyon euro, 22/23 sezonu şampiyonluk geliri ise 185 milyon euro civarında. İngiliz liginin sonuncusu Southampton dahi, 149 milyon euro gelir elde ediyor. En az izlenen büyük Avrupa liglerinden Fransa’nın şampiyonu PSG’nin yalnızca yayın geliri bu sezon 60 milyon euro’nun üzerinde.

Burada belirtmek gerekir ki, futbol kulübü işletmek “kârlı” bir iş alanı değil. Örneğin Manchester City’nin senelik kârı, bir maç gününe denk gelen gelirinden aşağıda. Pek çok devasa Avrupa kulübü de aslında zararda. Ancak gelirler de büyük olduğundan, diğer futbol aktörlerini (futbolcular, menajerler, antrenörler, sponsorlar vs.) çekebiliyor ve dolayısıyla başarıyı, ardından momentumu yakalıyorlar.

Avrupa futbol kulüplerinin maçlarını izlerken dikkatinizi çeker. Her yerde “bahis” reklamları yer alır. Bu bahis şirketleri, kendi ülkelerinde ve lisans aldıkları yerlerde yasal olarak çalışan, kararlarında kamu kurumuna bağlılığı düşük olan ve kulüpler ile organizasyonlarla sponsorluk anlaşmasına girmiş, ama denetlenebilir şirketlerdir. Örneğin UEFA Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi’nin resmi bahis şirketi sponsorları bulunur. Bu şirketler bizde yasal değildir. Son yıllarda fırlayan sponsorluk rakamları ile son rakamları tespit edemesem de 20/21 gibi pandeminin etkisinde kalmış bir sezonda bile global yasal bahis sponsorluğu sektörünün futbol takımlarına kattığı gelir 500 milyon doların üzerinde. O sene İngiliz kulüpleri bunun 143 milyon dolarını alırken, İspanyol kulüpleri 70 milyon dolar civarında bir kısmını elde etmiş. ABD’de 2018’de yüksek mahkemenin “spor bahis şirketlerinin yasaklanamayacağına yönelik kararı” sonrası yükselişe geçen sektör, geçtiğimiz sene 7,5 milyar dolar gelir elde etmiş. İngiltere’deki senelik gelir ise 6 milyar dolar civarında. Farklı yasal şirketlerin rekabet içinde olduğu serbest piyasada bundan hem devlet hem de ve vergiler dolayısıyla halk, bir de sponsorluk gelirleri ile spor kulüpleri kazanmış. Denetlenebilirlik ve “yasal olana teşvik” olduğundan, illegal yapılar, suçlular, mafyalar büyük oranda elenmiş.

Ülkemizde yasal spor bahisi, milli piyango eliyle yetkilendiriliyor ve bahis oranları dahil tüm ince düzenlemeler, yine milli piyango tarafınca belirlenip özel şirketlerin operatörlüğü ile yürütülüyor. İllegal bahis ile maalesef istenildiği gibi baş edilemiyor. Savcılarımız ve polisimiz ciddi emekler harcıyor. Kulüplerimiz zaten bu gelir darlığında bir de ilave sponsorluk ve gelir kaybına uğruyor.

Seçimlerin sona ermesinin ardından, ülkece “seçim ekonomisinden” çıkıp normalleşmeye doğru yüzümüzü döndük. Yüzyıllarca öğrenilen dersler ile ortaya çıkmış ekonomi ve hukuk bilimlerinin uygulanacağı, vatandaşın emeklerinin enflasyona yedirilmeyeceği, her bir vatandaşın hakkını kime karşı olursa olsun aramaktan korkmayacağı, fanatizmden uzak, özgür, mutlu, barışçıl, empati içinde ve adil bir dönem diliyorum.