Değişimin hızını takip ederek geleceğin iş ve becerilerini haritalandıran ve ilk olarak 2016 yılında başlatılan rapor serisi makro trendlerin ve teknolojinin benimsenmesinin, 2023-2027 zaman diliminde işgücü piyasalarını nasıl yeniden yapılandıracağını ve iş ve becerilere yönelik talebi nasıl şekillendireceğini analiz etmeyi amaçlarken , herbirimize yönümüzü nasıl çizmemiz gerektiğini de gösteriyor. İşlerin Geleceği Araştırması, tüm dünya bölgelerinden 27 endüstri kümesinde ve 45 ekonomide toplu olarak 11,3 milyondan fazla işçi çalıştıran 803 şirketin bakış açısını bir araya getirerek raporlanıyor. Raporda öne çıkanlardan ben de özetlemek istedim.
Yeşil dönüşüm, ESG standartları ve tedarik zincirlerinin yerelleşmesi yönündeki makro trendlerin işlerin büyümesinin önde gelen itici güçleri olması beklenirken; yüksek enflasyon, daha yavaş ekonomik büyüme ve tedarik zincirlerindeki aksamalar gibi ekonomik zorluklar ise en büyük tehdidi oluşturmaktadır. Gelişen teknolojiye adaptasyon ve artan dijitalleşme, iş yaratmada genel olarak net bir pozitiflik yaratmakla birlikte, işgücü piyasasında önemli çalkantılara neden olması beklenmektedir.
Rapora göre, yeni teknolojilerin şirketlerce adaptasyonunun, önümüzdeki 5 sene boyunca işlerin dönüşümünde en belirleyici faktör olacağı öngörülüyor. Rapor, büyük veri analitiği, iklim değişikliğine uyum teknolojileri ve siber güvenlik alanlarının iş olanaklarındaki büyümenin itici gücü olacağını söylüyor. Önümüzdeki Beş Yıl İçinde İşlerin Dörtte Birinin Değişmesi Bekleniyor ve 5 yıl içinde işgücü piyasasında yapısal değişikliklerle işlerin %23’ünün değişime uğrayacağı öngörülüyor. Rapor önümüzdeki beş yılda 69 milyon yeni istihdam yaratılacağını ve 83 milyonunun ortadan kalkmasını bekliyor. 14 milyon iş olanağının net kaybı olan bu düşüş, dünyada şu andaki istihdamın da %2’si anlamına geliyor. - İş olanaklarının en hızlı arttığı alanlar, teknoloji ve sürdürülebilirliğin etkisiyle yapay zeka ve makine öğrenimi uzmanlığı, sürdürülebilirlik uzmanlığı, iş istihbarat analistliği ve bilgi güvenliği uzmanlığı olarak öngörülüyor. Ekonomiler yenilenebilir enerjiye geçtikçe, yenilenebilir ve güneş enerjisi mühendisliği de görece en hızlı iş olanağının oluşmasının beklendiği alanlar. - Sanayi sektöründeki dönüşümle beraber, yapay zeka ve makine öğrenmesi uzmanlığı alanının %40 büyüyerek 1 milyon yeni istihdam yaratması bekleniyor. Sürdürülebilirlik ve Çevre koruma uzmanlığının %33-34’lük bir büyüme ile yaklaşık 1 milyon istihdam artışı sağlayabileceği belirtiliyor. En hızlı iş kaybının, teknoloji ve dijitalleşmenin getirdiği değişimle büro ve sekreterlik; banka veznesi, posta servisi, veri girişi rollerinde yaşanması bekleniyor.
Yeni dünyada en önemli değişim ise beceriler, rapor analitik düşünme ve eleştirel düşünme becerilerinin en önemli beceriler olduğunu belirtiyor. Çalışan becerilerinin %44'ünün önümüzdeki beş yıl içinde değişeceği tahmin ediliyor, 2027 yılından önce her 10 çalışandan 6’sının becerilerini geliştirmeye yönelik eğitim alması gerektiği vurgulanıyor. Karmaşık problem çözmenin öneminin artmasıyla, bilişsel becerilerin öneminin giderek artacağı öngörülüyor. Teknoloji okuryazarlığı ve sosyal duygusal öğrenme becerilerinin daha da önem kazanacağı öngörülüyor. Sadece gençler değil, her birimiz kendimize yeni beceriler kazandırmaya devam etmeliyiz. Sürekli öğrenme merakı olmayan her bir birey için geleceğin çok zorlu geleceği söyleyebiliriz.