Kıymetli okurlar, uzun süredir teveccühünüzle bu kö­şede vergi ve mali hukuk konularında yazdığım köşe yazılarına bu hafta 100. Yılını kutladığımızın Cumhuriyete teşekkür etmek için ara verdik.

29.10.1923 yılında Cumhuriyetin bir rejim olarak huku­ken tescillenmesi ile kurulan Türkiye Cumhuriyeti 100 yıllık sürecinde birçok mali ve siyasi krizle müca­dele ederek ilmek ilmek büyüyerek bugün­lere gelmiştir.

Pek tabi ki tarihte kurulmuş 17’nci Türk devletinin arkasındaki 16 devletin olumlu birçok tecrübesini de beraberinde getirdiği yadsınamaz bir durumdur. Eğitim hayatının tamamı devlet kurumlarında geçmiş biri olarak diyebilirim ki Cumhuriyetin biz genç­lere sağladığı en büyük kazanım çağdaş ve ilerici bir eğitim mantığını tüm yurttaşlara sunması ve bizlerin bugünlere gelmemize, fırsat eşitliğine, iş ve aş kazanma imkanı sağlamasıdır. Cumhuriyetin kurucu önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi “Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizsi­niz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu ila ve idame edecek sizsi­niz.” şiarıyla Cumhuriyeti daha ilerilere taşımak biz gençlere düşmektedir. Bugün aslında cumhuriyetle birlikte son Türk devletinin tescilini de kutluyoruz.

Ben şahsım adına, işimi ve aşımı kazandığım mesleğimi yasa altına alan, bana da meslek seçme ve kendimi yetiştirme fır­sat eşitliğini sağlayan Cumhuri­yete sonsuz teşekkür ederim. Temennim odur ki Cem Ağ ‘da Cumhuriyeti ila ve idame edebilsin ve edebilecek evlatlar yetiştirsin. “Ben Cumhuriyet’te doğmuş olmaktan, Cumhuri­yet’te yaşıyor ve yaşayacak olmaktan memnunum. Çünkü bir şeyi yaşamak değil, yaşatmak önemli; aynen çocukları yaşatmak, aileyi yaşatmak gibi. Bizimki öyle bir Cumhuriyet ki sürekli yaşatılmak zorunda “