Biliyorsunuz dünya ülkelerinin genelinde, İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ve 2050’de SIFIR KARBON hedefi gündemlerine yerleşti ve bu hedefe yönelik adımlar atıyorlar. Tarım sektöründe bu hedefe yönelik ilk adımı, Kaliforniya’da bulunan bir traktör firması, Monarch firması, ‘’Tarım Dönüşüme Hazır’’ sloganıyla attı ve elektrikli robot traktör projesini başlatarak, tarımı daha verimli hale getirme ve çiftçiler için, özellikle de iş gücü bulmada zorluk yaşayanlar için, yüzde 100 elektrikli robot traktörlerini kullanıma sunmaya başladı.

Böylelikle gelişmiş sensörler, özel yazılımlar ve ileri bilgi işlem gücü kullanımı sayesinde bu traktörlerin arazide kullanımı kolaylaşmakta ve yaygınlaşmaktadır. Bu kullanım ise gıda ekosistemini dönüşüme hazır hale getiriyor, verimliliği ve karlılığı artırması nedeniyle de, elektrikli traktörlere talebi hızla artırıyor. Bu traktörlerin teknik özellikleri ise, tarlalardaki işlevlerini programlanmış modda, sürücü olmadan yerine getirebilirken, aynı zamanda geleneksel araçlar olarak bireysel kullanımlarla da işlev görebiliyorlar.

Biliyorsunuz elektrikli otomobil piyasasının önde gelen firması Tesla olurken, elektrikli traktörlerin geliştiricisi ve üreticisi de Monarch firması oluyor ve bu projeye 20 milyon dolarlık yatırım yaparak ürettiği traktörlerin teslimatlarını yapmaya hazır hale geldiklerini, bu yatırımlarıyla sadece ABD pazarına değil, diğer tüm uluslararası pazarlara genişlemelerini sağlayacaklarını beyan ediyorlar. Monarch’ın bu üretim programı paralelinde, Japonya ve Hindistan otomotiv sektörü ile İtalya’nın tarım ve ticari araç üretim sektörünün de elektrikli traktör pazarında yer almaya hazırlandıkları görülüyor.

Elektrikli traktörle başlayan bu hareket, sektörün diğer alanlarında da benzer adımların atılımının önünü açacak, ekonomik kullanım koşulları geliştirilecek, sistemin tüm dünyada kullanımının yaygınlaşmasıyla tarım sektöründe 2050 SIFIR KARBON hedefine ulaşılması sağlanacak. Şimdi gelelim hayvancılıkta sıfır karbon hedefine yönelik gelişmelere; Sürdürülebilir hayvancılık üretimi ve tarım söz konusu olduğunda, gıda üretim ve tüketim sistemimizi karbon yayımcısından karbon emicisine döndürmek tek ve zor bir adımdır.

Tarım ve gıda sistemlerine odaklanan bilim insanları, üreticilerle bir araya gelerek bu hedefe yönelik adımlar atmaktadırlar. Sürdürülebilir ve yenileyici tarımın üzerinde anlaşmaya varılmış bir tanımı olmasa da genellikle toprakta daha fazla karbon tutmak için, arazi yönetimi uygulamalarını değiştirmeyi, daha çevre dostu hayvan yemleri kullanmayı, birçok tarım aracı arasında traktör ve diğer tarım ve hayvancılıkta kullanılan ekipmanların fosil yakıt kullanımını sıfırlamayı içermektedir.

Bu hedefe yönelebilmek için, bireysel çiftlik düzeyine kadar, doğru bilgilerin üretilmesi ve bu bilgilere dayalı adımların atılması önem kazanmaktadır. Tabii her çiftlik farklı özelliklere sahip, o nedenle çiftlik verilerini kullanabilen ve o çiftliğin sıfır karbon hedefine yönelik doğru adımların atmasını sağlayan sistemin kurulması, önem taşımaktadır.

Bu sistemin oluşumu için, bir çiftliğin faaliyetlerinin çevresel etkisinin, iklim değişikliği, kaynak kullanımı, suyun varlığı ve yüzeysel akışı, ozon tabakasının incelmesi olmak üzere, farklı kategorilerde analiz edilmesi gerekiyor. Çiftçilerin yem birleşimi ve kullanımı, gübre yönetimi uygulamaları, hayvan ölüm oranları, elektrik sistemi ve diğer alt yapı, taşıma lojistiği ve kullanılan temizleyicilere ait verilerin analizi, hayvancılık sektörünün sıfır karbon hedefine yönelmesinin ana hatlarını çizer.

Bu verilere dayanılarak geliştirilecek çevresel ayak izi teknolojisi, çiftliğin yaşam döngüsünün değerlendirilmesi, bir hayvanın yetiştirilmesinin başlangıcından çiftlik kapısından çıkışına kadar çevresel etkisinin analizini üretir. Şu anda bu analize dayalı geliştirilen programlar, örneğin tavuklar, büyük baş hayvanlar, su ürünleri, süt, et ve yumurta üretimi olmak üzere, tüm çiftlik hayvanları için sıfır karbon hedefine yönelmektedir.

Bu çalışmaların gelişmesi, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü, Avrupa Komisyonu ve diğer birçok kuruluşun ürettiği çevre standartlarını tek bir noktada buluşturmaktadır. Bu buluşma da çiftçilere, çiftliklerindeki karbon salınımları konusunda net bilgilerin ulaşmasını, nerelerde iyileşme yapılması gereğini göstermekte ve karbon ayak izinin azaltılmasında atılacak adımların doğru yönlendirilmesini sağlamaktadır.