Kıymetli okurlar, bilindiği üzere yabancı sermaye girişleri ülkemiz gibi gelişmekte olan ülke ekonomilerinde tarih boyunca büyük önem arz etmiştir. Özellikle yurt dışından gelen sermayenin finansal enstrümanlardan ziyade doğrudan yatırım olarak ülkemize gelmesi, bir ekonomik kalkınma kriteri olarak ölçülmektedir. Bu doğrultuda 31640 sayı ve 26.10.2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7338 sayılı “Vergi Usul Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile yabancı sermaye girişlerine ilişkin olarak yapılan mevzuat değişikliği son dönemde dalgalanan döviz kuru ve dış finansmana ulaşımın önemi ve ayrıca yatırıma ve sanayi kalkınmasına önem veren siyasal politikalar açısından büyük önem taşımaktadır. 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun Diğer indirimler başlıklı 10 uncu maddesinde Kurumlar vergisi matrahının tespitinde; kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla, kurum kazancından indirilebilecek olan giderler sayılmıştır. Basitçe anlatmak gerekirse bu maddede sayılan fıkralar yapılmış olması kaydıyla kurumlar vergisi matrahından indirim yapılarak matrahı azaltıcı etki yapan işlemleri tanımlamaktadır.

7338 sayılı Vergi Usul Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile “ı” fıkrasına hüküm eklenmiştir. İlgili kanun hükmü ı fıkrasında “Finans, bankacılık ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar ile kamu iktisadi teşebbüsleri hariç olmak üzere sermaye şirketlerinin ilgili hesap dönemi içinde, ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları veya yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı üzerinden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından indirimden yararlanılan yıl için en son açıklanan “Bankalarca açılan TL cinsinden ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı” dikkate alınarak, ilgili hesap döneminin sonuna kadar hesaplanan tutarın %50’si Nakdi sermaye artışlarının, yurt dışından getirilen nakitle karşılanan kısmı için bu oran %75 olarak uygulanır.”

Hükümleri yer almaktadır. Eklenen hüküm ile anlamaktayız ki nakit sermaye artışlarının teşviklenmesinin yanında ilaveten yabancı sermaye girişi olarak tanımlanabilecek olan yurt dışı sermaye girişleri ilaveten teşviklenmiş ve artırılan sermaye tutarının toplam faiz maliyetinin %75’lik bir oranda gider yazılmasına imkan sağlanmıştır. Konuyu örneklemek gerekirse, ödenmiş sermayesi 10.000.000 TL olan bir şirketin ilgili hesap döneminde %19 üzerinden ticari kredi bulabildiği bir durumda 2021 11’inci ayda 1.000.000 TL sermaye artışı yaptığını ve yurt dışından gelen sermayenin ödendiğini düşünelim. Buna göre hesaplama modeli; Yukarıdaki hüküm ve açıklamalara da bakılacak olduğunda indirime konu edilecek olan tutarın hesaplamasında artırılan sermayenin yılın hangi ayında olduğu da önem arz etmektedir. Sonuç olarak, pek tabi ki vergi politikalarının ekonomi ve maliye politikalarına etkisi ve şirketlerin sermaye yapısının güçlendirilmesi ve ülkemizin doğrudan yabancı yatırım çekmesi büyük önem arz etmektedir. Bunun yanı sıra şirketlerin öz kaynak yapılarının güçlendirilmesi ve yeni yatırımların oluşması adına daha etkin vergi uygulamalarının hayata geçirilmesi de zaruret göstermektedir.