Evet bitti. Ancak yansımaları, kutlamaları hala süren yerler var. Neyse ki mazereti kabul edilebilir cinsten. Neredeyse yarım asır sonra CHP’nin seçimlerden 1. Parti olarak çıkması, bazı yerlerde mazbataların artık herkesçe bilinen nedenlerle geç verilmesi, itirazlar, yeniden sayımlar, bayram tatili gibi gerekçelerle görevlerine geç başlayabilen belediye başkanları farkında mıdır bilemem ama çok kıymetli 25 gün geçmişte kaldı ve size güvenip oy veren insanların beklentileri çok fazla. Çünkü ülke zor günlerden geçiyor. Ekonomik daralma etkisini giderek daha fazla hissediliyor. Artık ülke gerçek gündemine dönmeli ve insanımıza gereken nefes için mücadeleye destek olma zamanı.

Katılım oranının yüzde 78 olarak açıklandığı seçimlerde Türkiye genelinde CHP yüzde 37,8, AK Parti yüzde 35,5, Yeniden Refah Partisi yüzde 6,2, DEM Parti yüzde 5,7, MHP yüzde 5, İYİ Parti ise yüzde 3,8 oy aldı. 6 büyükşehir ve 23 il merkezinde belediye başkanlığının bir partiden diğerine geçtiği seçimlerde CHP, AK Parti’nin elinden 3 büyükşehir ve 7 il belediyesini alırken, Cumhur İttifakı’nın bir diğer ortağı MHP’den de 1 büyükşehir ve 4 il merkezini aldı.

Sonuçlara ekonominin etkisini görmek amacıyla da bir çalışma yapılmış ve 2024 Yerel seçimler ve Türkiye ekonomisi başlığı ile bir tabloda toplanmış.

Partiler

Kazanılan İllerin Nüfus oranı

İllerin Mevduat Oranı

İllerin İhracattaki Payı

İllerdeki Kişibaşı Milli Gelir

Kazanılan İllerin GSYH ‘ya Katkısı

CHP

%.62,2

%.85

%.79,6

$9.700

%.82

AKP

%.22,5

%.12

%.18,7

$7.200

%.16

DEM

%.8,2

%.1,3

%.0,9

$4.900

%.0,9

MHP

%.2,7

%.0,9

%.0,5

$7.400

%.0,3

Bu tabloya İthalattaki paylar yansıtılmamış, ancak şüphe yok ki, ekonomide ciddi bir negatiflik olarak değerlendirdiğimiz cari açıkların nedeni İthalattaki payın en yüksek olduğu illerin çoğu, ihracattaki payın yüksek olduğu illerdir. Çünkü pek çok ihraç ürünü ham maddesi ithal ürünler olmuştur. CHP’nin kazandığı illerin eğitim kalitesinin daha yüksek olduğu iller olması da dikkat çekicidir.

Bir siyasi sonuç olarak bu sonuçların bir genel seçimde yaşanması halinde, her parti seçime kendi başına girerse TBMM yapısının iki partiden oluşacağı anlaşılmaktadır. En önemli sonuç ise partilerin ekonomiyi görmezden gelemeyecekleri gerçeğidir. Millet yaşam hakkı, adalet ve güven ortamı istemektedir. Partilere yapılan bu çok haklı uyarı umarız algılanır, kısa zamanda unutulmaz ve titizlikle gereği yapılır.