(Nam'ı Müstear)

Sık duyulan sorulardan biridir.
A kişisinin ödenemeyen borçlarından eşi de sorumlu mudur ?
Tabii ki hukukun deryası içerisinde bu tür sorulara verilebilecek en hatalı cevap evet ya da hayır cevaplarıdır.
Ana kural olarak her yetişkin birey kendi borçlarından sorumludur.
Aynı ana kurala göre hiç kimse bir başka yetişkin bireyin borçlarından sorumlu değildir.
Ancak hukukta "kusursuz sorumluluk halleri istisnadır.
Babanın annenin çocuklarının kusurlarıyla verdikleri zararlardan sorumlulukları, araç sahibinin aracın bir başka kullananın üçüncü kişilere verebileceği zararlardan tazmin sorumlulukları gibi.
Ancak bazı "özel hallerde, alacağını temin edemeyen yani borçlusundan alacağını alamayan alacaklısına, borçlunun eşinin ya da diğer yakınlarının malvarlığından alacağını alma yolu da açıktır.
Nasıl mı?

Alacağını borçlusundan alamayan bir alacaklı, borçlusunun vakti ile üçüncü kişilere mal kaçırmalarına veya çeşitli tasarruflarına karşı tasarrufun iptali davası açabiliyor ve misalen bir taşınmazın borçlusundan eşine yapılan satışı yok saydırıp muvazaayla devredilen taşınmazı mahkeme kararı ile sattırarak alacağını alabiliyordu.
Bu tür davalar için ön şart, öncelikle alacağını icra yolu ile alamamış (aciz vesikalık bir hale gelmiş olmas) şartıdır.
Yukarıdaki misalde izlenen yöntem, bilinen yalın, açık bir tasarrufun iptali davası türüdür.
Ancak borçlusunun eşinin ya da yakınlarının borçludan değil de tamamen bir başka kişiden üzerine edindiği mal ve mülkler için bir tartışma vardı.
Doğru ya eş borçlu değil, eşe malı satan da ilişkinin dışında.

Geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir karara göre borcunu ödeyemeyen ve bakaca malvarlığı bulunmayan borçlu kişinin, eşine direkt değil de endirekt-dolaylı olarak kaynak aktarması, eşin de bu kaynaklarla üzerine mal mülk edinmesi halinde, alacağını alamayan alacaklı borçlunun eşine karşı nereden buldun? misali tasarrufun iptali (nam'ı müstear) açabilecek ve dava açılan eş bu malı mülkü kendi geliri ile aldığını ıspat edemeyecek durumda ise diğer eşin borçlarından dolayı bu mala mülke el konulup icradan satılabilecek.
Hemen belirtelim.
Bu tür davalar sadece borçlunun eşi, kızı oğlu babası vs. için söz konusu değil. Borçlu kişinin bir arkadaşı, her hangi bir şekilde ilişkili olduğu bir başka üçüncü kişiye misalen borçlunun eski fabrika müdürünün adına alınan mal mülk için de söz konusu. Son yüksek yargı kararının bu yolu tamamen açarak kötü niyetli hareketlere bir bakıma dur deme yolunda önemli bir çığır açtığını söyleyebiliriz.
Saygılarımla.

Sayı: 1146 - Sayı'nın Kapağı