Geçtiğimiz hafta Almanya’nın Stuttgart şehrinde her yıl düzenlenen (Blechexpo) metal makinaları fuarına katılmazsam kusur kalacağım.

Firmamızdan üç yetkili ile birlikte yola çıkıyoruz. Seyahat için geliş ve gidiş saatleri açısından Sabiha Gökçen Havaalanı ve özel şirket hava yollarını tercih ediyoruz. Fakat hem giderken rötar hem de gelirken rötar yaşıyoruz. Hava trafiği yoğunluğu neticesi ile İstanbul semalarında bir saat turluyoruz. Dön, dön sonra öğreniyoruz ki bazı uçaklar Ankara’ya inmiş, tekrar İstanbul’a geri dönmüşler.

Ayrıca Stuttgart Havalimanı pasaport kontrol salonu küçücük ve iki uçak yolcusu aynı anda pasaport kontrol salonuna iniyoruz, sadece iki pasaport polisi görevlendirilmiş ve hiçbir disiplin ve güvenlik de yok. Üstelik inen yolculardan bazıları sıraya geçmeden önümüze geçiyorlar, kavga dövüş 2,5 saat sonra ancak sıra size gelebiliyor, dedim ya yolculuk hali ne çıkarsa bahtına.

Bu arada uçağın yarısı Galatasaray taraftarları Bayern Münih maçına gidiyorlar ve her yaş gurubundan insanlar sarı kırmızı formalarının içinde kendi dünyaları içinde mutlu bir şekilde sürekli marş söylüyorlar ve eğleniyorlar.

Seyahatimizde iki şehir planlı, fuar ziyareti ve Münih yakınlarında Ulm şehrinde müşteri ziyareti.

En son bir yıl önce ziyaret etmiş olduğum Blechexpo’da bir yıl öncesine göre nasıl değişiklikler olmuş merak ediyorum.

Özellikle belirtmeliyim ki teknoloji baş döndürücü bir şekilde hızla ilerliyor.

Metal işleme endüstrisinde dev firmalar ve konsorsiyum stantları o kadar kalabalık ki anlatamam, çünkü yeni teknolojileri tanıtıyorlar ve meraklısı çok.

Aynı zamanda yeni teknolojiler ile de konferanslar düzenleniyor bilgi üretiliyor ve bilgi üretime dönüştürülüyor.

Fuarlar artık sadece ürünlerin tanıtıldığı yerler değil isteyene her türlü bilginin de sergilendiği yerler olmaya başladı.

Yeni teknolojiler yapay zeka sayesinde akıl almaz yeniliklere sahip, üstelik üretimi kolaylaştırıcı ve hızlandırıcı. İnsansız teknolojiler almış başını gidiyor.

Stantları geziyoruz her taraftan Türkçe konuşmalar duyuyoruz ve ülkemizin dört bir yanından, metal endüstrisi üreticileri, yazılımcıları ve sektörle ilgilenen insan kaynıyor.

Gururlanıyoruz ve onurlanıyoruz çünkü bu konuda ülkemiz boş değil hem metal üretimi hem de makinaları konusunda bayağı yol alınmış.

Bir taraftan neden Galatasaray Bayern Münih maçına gitmiyorum da bu yaşa gelmişim halen daha fuar müşteri ve ziyareti peşinden koşuyorum diye hayıflanırken fuarda benim yaşımda, metal makine sektörünün Dünyaya mal olmuş Türk firmalarının patronlarını görünce, sadece çalışan ben değilmişim diyerek teselli buluyorum.

Derken diğer taraftan da yeni jenerasyonun ve geleceğin bu kadar hızlı değişen makine teknolojisine nasıl ayak uyduracağını düşünüyorum.

Fuarda stantları gezerken anladığım konularda meydana gelen değişiklerden hoşnut oluyorum ama o yazılımların yapıldığı holleri gezerken ise kendimi zorlamama rağmen anlayamadığım için korkup endişeleniyorum.

Dört ay sonra yine aynı şehirde Logimat 2024 fuarına firma olarak katılmak üzere her şey bir yana sağlıklı olmak dileklerimle diyorum.

Saygılarımla,