20-30 yıllık bir gündeme sahip olan elektrikli araçların tarihi sanıldığının aksine 19. yy başlarına dayanmaktadır.
Tarihte bilinen ilk elektrikli motor ve araç, 1835 yılında Thomas Davenport tarafından Amerika Vermont’ta icat edildi. Araç, iki elektromıknatıs, bir pivot ve bir batarya kullanılan küçük bir lokomotifti.
Aynı dönemde 1832-1839 yılları arasında elektrikli araç, İskoçya’nın Aberdeen şehrinde, Robert Anderson tarafından icat edildi. Ancak araç şarj edilme özelliğine sahip değildi.
Elektrikli araçlar altın çağını yaşamaya 20. yy da başladı. Amerika Birleşik Devletleri’nde üretilen 4.192 otomobilden yüzde 28’i elektrikle çalışıyor ve elektrikli otomobiller New York, Boston ve Chicago yollarında bulunan tüm araçların yaklaşık üçte birini temsil ediyordu. O dönemlerde benzinli araçlardan daha çok elektrikli araçlara önemli bir talep vardı. Bu dönemde üretilen benzinli araçlarda meydana gelen, titreme, gürültü ve ses problemi elektrikli araçların tercih edilmesinde önemli yere sahipti.
1908 yılında Henry Ford, seri üretime aldığı yeni benzinli araba olan Model T’yi tanıttı. Ford’un yaptığı bu hamle ile Amerikan otomobil pazarını başta aşağı değiştirdi. Birkaç yılda rekor kıran elektrikli araçların yerini, seri üretimde imal edildiği için daha uygun olan benzinli araçlar aldı. Aynı yıl elektrikli bir otomobil 1.750 dolar iken benzinli bir otomobil yalnızca 650 dolardı. 1920’lerde elektrikli araçlar artık tercih edilen bir ürün olmaktan çıktı. Bunun ardında yatan nedenlerin; daha uzun mesafeli araçlara duyulan istek, beygir gücünün eksikliği ve benzine ulaşımın daha kolay olması gibi bir dizi faktöre bağlı olduğu düşünülüyordu.
1960’lara gelindiğinde özellikle fabrikaların yoğun üretim yapması, otomobillerin sayısının artması ve ısınmada kullanılan zararlı yakıtlar nedeniyle Avrupa ve Amerika’da binlerce kişinin hayatına mal olan bir dizi hava kirliliği sorunu ile karşı karşıya kalındı. Bu olayların ardından 1970’lerde çevreye daha az zarar vermesi nedeniyle elektrikli araçlar yeniden gündeme taşındı.
1973 yılında çıkan petrol krizi nedeniyle benzin fiyatlarının artması, benzinli araçlara alternatif arayışının ortaya çıkmasına neden oldu ve bu dönemde elektrikli araçlar konusundaki çalışmalar yeniden hız kazandı.
1976 yılında hibrit ve elektrikli araçlar konusunda araştırmalar yapılması üzerine özellikle Amerika’da bir dizi karar alındı ve devlet bu alanda teşvik vermeye başladı. Yapılan bu teşvikler ile 1976 senesinde Dallas menşeli bir kiralama firması, elektrikli araç kiralamaya başladı.
1990’larda Temiz Hava Yasası Değişikliği ve Enerji Politikası Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile elektrikli araçlar yeniden gündemde yerini almaya başlarken, bu alanda yapılan yatırımlara da destek verildi.
General Motors, “dünyanın en verimli üretim aracı” olarak adlandırılan EV1’in üretimini tamamladı. 1996 yılında yalnızca kiralanan 1.117 adet araç, sadece California, Arizona ve Georgia’dakilerin kullanımına sunuldu. Ancak kullanıcılardan çok olumlu yorumlar almasına rağmen belirli bir süre sonra kiralama sürelerinin dolması gerekçesi ile toplatılarak, hurda çöplüğüne atıldı. Şu an bu modelden 40 adet müzelerde sergilenmek üzere tutulmaktadır.
1997 yılında Toyota, dünyanın ilk kez ticari olarak pazarlanan ve seri üretilen hibrit otomobil Prius’u Japonya’da tanıttı. Üretildiği ilk yıl yaklaşık 18.000 adet satıldı. Global satışa sunulduğu ilk yıl ise 50.000 adet satıldı.
2006 yılına gelindiğinde elektrikli araç konusunda devrim sayılabilecek bir adım olarak, Tesla üretimi karşımıza çıktı. Tesla diğer elektrikli araçlardan farklı olarak, tek sefer şarj edilme ile 200 kilometre gidebilecek şekilde tasarlandı. 2011 yılında Tesla’nın Roadcaster adıyla piyasaya sürdüğü model ise 240 kilometre menzile sahipti.
2010 yılında hem fiyatı hem de performansı ile 6 yılda 250.000 adetten fazla satan Nissan Leaf ilk kez piyasaya çıktı.
Özellikle ardımızda bıraktığımız 5 yıl, elektrikli otomobil sektörü için büyük bir sıçrayışa tanıklık etti. Tesla ile popülerleşen elektrikli araçların yaygınlığı, Volkswagen, BMW, Mercedes Benz ve Hyundai gibi devlerin bu piyasaya aktif bir şekilde katılmasıyla daha da arttı. Geçtiğimiz yıl da elektrikli otomobil satışları için yine rekorlar yılı oldu.
2021 yılı verilerine göre, satış anlamında bir önceki yıla göre bile muhteşem bir artış yakaladı. Toplam hibrit otomobil satışları 2021 yılında %108 oranında artış gösterirken, tam elektrikli otomobil satışları yıllık bazda %69 oranında yükseldi. Peki, tüm dünyada en çok satan tam elektrikli/hibrit otomobili hangisiydi? Cevap ise Tesla Model 3, Wuling HongGuang Mini EV, Tesla Model Y ve Volkswagen ID.4 idi.