Zeytinde Bursanın gücü: MARMARABİRLİK
Dursun EROĞLU
Merkezi Bursa'da olan tek tarım satış kooperatifi durumundaki MARMARABİRLİK, son yıllarda yapısal dönüşümü büyük ölçüde tamamladı ve artık kendi imkanları ile ürün alıp, piyasa koşullarına göre çalışan, kendi finansal yapısını güçlendiren bir Birlik olma yolunda büyük aşama kat etti.
İç piyasada dökme zeytin satışından şık ambalajlara, ürün çeşitliliğine, katma değeri yüksek ürünlere yönelen Birlik, ihracatta da en büyükler arasına girdi. 2007de yaş meyve ve sebzede en yüksek ihracat gerçekleştiren ikinci. kuruluş olararak ödül aldı.MARMARABİRLİK Genel Müdürü Muzaffer Eren, EKOhaber'in sorularını yanıtlarken, bir yandan Birliğin çalışmalarını anlattı, bir yandan da Bursa'nın tarımdaki en büyük birkaç kozundan olan zeytincilikteki gelişmelere değindi.
EKOhaber: 2007 yılı nasıl geçti?
Muzaffer Eren: MARMARABİRLİK 2007'de hemen hemen planladığı her şeyi yerine getirdi. Yıl içinde 21 milyon YTL'lik yatırım yaptık. Makine, bina ve silo, soğuk hava deposu yatırımı olarak Başköy'deki tesislerimizde ciddi yatırımlar gerçekleştirdik. 2008 başından itibaren yine Başköy'de 5 bin tonluk zeytin ve 5 bin tonluk zeytinyağı deposu ile Erdek'te 6 bin tonluk zeytin deposu yapılacak. Bu deponun 16 milyon dolar bedeli var. Bunun 8 milyon doları Dünya Bankası hibesi olarak sağlandı. Dünya Bankası, 16 birlik içinde sadece MARMARABİRLİK'in projesini kabul etti. Bursa'daki zeytin depolarının ihalesi bitti. Erdek'teki zeytin deposu ile merkezdeki zeytinyağı deposunun ihalesi ise önümüzdeki aylarda yapılacak. Ama bu depoların 2008 yılı için tamamlanması lazım. 6 tane 60'lık kontinu (devamlı) zeytin yağı üretim hattı alındı.Vakum makinelerine iki tane daha makine ilave ettik.
EKOhaber: Zeytinyağını TARİŞ'e yaptırıyordunuz. Artık kendi zeytinyağınızı kendiniz üretiyorsunuz...
Muzaffer Eren: Zeytinyağını Tariş'e yaptırdık, çünkü kapasitemiz yetmiyordu. Şimdi 3 adet 60, bir adet 40 tonluk olmak üzere günde 220 ton zeytinyağı üretim kapasitemiz var. Bu yıl bin 500 tona yakın zeytinyağı üretildi ve imal ettiğimizi Türkiye içinde satıyoruz.
EKOhaber: İhracat yok mu?
Muzaffer Eren: AB'ye ihraç edemiyoruz. AB ambalajlı zeytinyağında ton başına bin 400 Euro fon alıyor. Bu da çok zor oluyor. Dolayısıyla AB ülkelerine zeytinyağı ihraç edemiyoruz. Aslında zeytinyağı ihracat desteğini AB'ye satışta vermek lazım. ABD bizim için daha cazip. İhraç edilebilir. Onların kendi ölçüleri var, galon olarak alıyorlar.
EKOhaber: Kuraklık zeytinciyi de korkutmuştu. Sonbahar yağışları yeterli oldu mu?
Muzaffer Eren: Alımda sürpriz yaşadık. Kuraklık nedeniyle zeytinin çok küçük olacağını düşünmüştük. Yalnız Eylül ve Ekim ayındaki yağışlarda zeytin kendini toparladı. Birlik olarak bu yıl 34 bin ton zeytin almayı planlamıştık. Şu ana kadar 32 bin tonu alınmış durumda. Hedeflediğimiz kadar zeytin almış olacağız. Ancak biz sadece 5 bin ton iri zeytin almayı düşünüyorduk, 17 bin ton iri zeytin çıktı. Zeytinin iri olması güzel, ama bizim planlarımızı altüst etti.
EKOhaber: İhracat rekortmenleri listesine girdiniz.
Muzaffer Eren: 2007 yılında 13 milyon dolarlık ihracat yaptık. İlk kez Avrupa ve iç piyasaya 32 bin ton sofralık zeytin sattık. Birlik geçmiş yıllarda ortalama 18 bin ton civarında zeytin satardı. Satılan 18 bin tonun yüzde 60-70'i de dökme olarak tüccara satılırdı. 2002-2007 arasındaki dönemde satılan zeytinin yüzde 99'u ambalajlı olarak satılır hale geldi. Yıllık ortalama zeytin satışı da 28 tona çıkmıştı. Geçen yıl en yüksek rakama ulaştık ve 32 bin ton zeytin sattık. 2008'de de 36 bin ton sofralık zeytin satmayı planlıyoruz.
EKOhaber: Birlik artık zeytini borçla değil, kendi parasıyla satın alabiliyor mu?
Muzaffer Eren: Tabi, eskisi gibi bankalardan kredi alma devri bitti. Fakan DEFİF'den (Destekleme Fiyat İstikrar Fonu) kredi alıyoruz, 50 milyon YTL. Faizi yüzde 13. Tabi çok yüksek bir faiz. Yüzde 6'ya düşürse çok iyi olacak. Biz aldığımız zeytini bir yıl sonra satıyoruz. Ama üreticinin durumu o kadar kötü ki, beklemeye tahammülü yok. Peşin gibi ödüyoruz. Bu durumda da 50 milyon YTL için 6 milyon YTL faiz ödemek durumunda kalıyoruz.
EKOhaber: Bu yıl yılı için planlarınız...
Muzaffer Eren: Yeni büyük yatırım 2008'de olmayacak. Ama yine de ufak tefek yatırımlar olacak. Mevcut yatırımlar tamamlanacak. Biz kıt kaynaklarla geçinen bir Birliğiz. Çok büyük paralar kazanan bir kuruluş değiliz. Yatırımlar da tabi kazanç durumuna göre yapılıyor. Yapılacak soğuk hava depoları çok sıcak havalarda işe yarayacak. Mesela, Temmuz Ağustos'ta Ramazan paketlerine girecek ürünleri eksi 10 derece gibi, yani serin bir ortamda saklayabileceğiz.
EKOhaber: Son yıllarda tüccar pek piyasaya girmiyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Muzaffer Eren: Bu yıl 100 bin tonun üzerinde rekolte hesapları yapılıyordu. Ama bölgemizde gerçekleşen sanıyorum 60 bin ton civarında. Bunun 24 bini iri zeytin. Bu iri zeytinin 17-18 bin tonunu biz aldık. Tüccar bu yıl pek piyasaya girmedi. Tüccar aslında işten çekilmiyor. Ama mesela Bursa yöresinden almıyor, Akhisar'a gidiyor. Burada 5 YTL'ye alacaklarına, oradan 2 YTL'ye zeytin alıp getiriyor, buradakilerle de karıştırıyor, satıyor. Sanki buradan toplanmış zeytin gibi satıyorlar. Buradan 10 kilo almışsa, oradan 100 getiriyor, paçal ediyor. Elbette doğru bir şey değil. Tabi bizim Birlik olarak yapacağımız bir şey yok. Ama getiriyorlarsa, dürüstçe Akhisar zeytini diye satmaları daha doğru olur.

Sayı: 610 - Sayı'nın Kapağı