Değerli okurlar,

Bu hafta sizlerle; yaklaşık 3000 yıl öncesine ait, Xanthos tapınağındaki duvar yazısından müthiş tespit ve önerileri sizlerle de paylaşmak istedim.

Xanthos: Fethiye’ye 46 km uzaklıkta, Kınık köyü yakınlarında bulunan Xanthos, Antik Çağ’da Likya’nın en büyük idari merkeziydi. MÖ 54’te Perslerin egemenliğine girene kadar bağımsız olan kent, daha sonra tamamıyla yanmıştır. Bu yangından sonra şehir tekrar inşa edilmiş, hatta MÖ 2. yüzyılda Likya Birliği’nin başkenti olma görevini üstlenmiştir. Daha sonra Romalıların kontrolüne giren kent, bundan sonra da Bizans egemenliğine girmiş ve 7. yüzyıldaki Arap akınlarına kadar Bizans egemenliğinde kalmıştır. Yerleşen her uygarlığın inşa ettirdiği yapılarda, Likya gelenekleri, Helenistik ve Roma dönemi etkilerini gösteren bu merkez 1988 yılında UNESCO Dünya Miras Listesine alınmıştır.

“Gürültü patırtının ortasında sükûnetle dolaş, sessizliğin içinde huzur bulunduğunu unutma.

Başka türlü davranmak açıkça gerekmedikçe herkesle dost olmaya çalış.

Sana bir kötülük yapıldığında verebileceğin en iyi karşılık unutmak olsun. Bağışla ve unut. Ama kimseye teslim olma.

İçten ol, telâşsız, kısa ve açık seçik konuş.

Başkalarına da kulak ver. Aptal ve cahil oldukları zaman bile dinle onları; çünkü, dünyada herkesin bir öyküsü vardır.

Yalnız planlarının değil, başarılarının da tadını çıkarmaya çalış.

İşin ne kadar küçük olursa olsun ilgilen; hayattaki dayanağın odur. Seveceğin bir işi seçersen yaşamında bir an bile çalışmış ve yorulmuş olmazsın.

İşini öyle seveceksin ki başarıların bedenini ve yüreğini güçlendirirken verdiklerinle de yepyeni hayatlar başlatmış olacaksın.

Olduğun gibi görün ve göründüğün gibi ol.

Sevmediğin zaman sever gibi yapma.

Çevrene önerilerde bulun ama hükmetme.

İnsanları yargılarsan onları sevmeye zamanın kalmaz.

Ve unutma ki, insanlığın yüzyıllardır öğrendikleri kumsaldaki tek bir kum taneciğinden daha fazla değildir.

Bazı idealler o kadar değerlidir ki, o yolda mağlup olman bile bir zafer sayılır.

Bu dünyada bırakacağın en büyük miras dürüstlüktür.

Yılların geçmesine öfkelenme; gençliğe yakışan şeyleri gülümseyerek teslim et geçmişe.

Yapamayacağın şeylerin yapabileceklerini engellemesine izin verme.

Rüzgârın yönünü değiştiremediğin zaman, yelkenlerini rüzgâra göre ayarla. Çünkü dünya, karşılaştığın fırtınalarla değil, gemiyi limana getirip getiremediğinle ilgilenir.

Ara sıra isyana yönelecek olsan da hatırla ki, evreni yargılamak imkânsızdır. Onun için kavgalarını sürdürürken bile kendi kendinle barış içinde ol.

Hatırlar mısın doğduğun zamanları; sen ağlarken herkes sevinçle gülüşüyordu.

Öyle bir ömür geçir ki, herkes ağlasın öldüğünde, sen mutlulukla gülümse.

Sabırlı, sevecen, erdemli ol. Eninde sonunda bütün servetin sensin.”

Yukarıda yazılanları okuyup, mutlaka sizlerde kendi yaptıklarınız ve yaşam felsefenizle karşılaştıracaksınız.

Ben karşılaştırdım! İçinden beceremediğim birkaçı olsa da biraz abartmış olacağım ama;

Sanki ben yazmışım gibi geldi