Bu köşede her fırsatta ülkemizin güçlü tarımsal çeşitliliğini, tarımsal üretim gücünü örnekleriyle sizlerle paylaşırım, bu gücün geliştirilmesi yolunda dünyadan örneklere dayalı atılacak adımları tartışmaya açarım.

Bu hafta da Bursa Ticaret Borsası’nın düzenlediği “Tarımsal Arayış Zirvesi’’ toplantısında aktarılan bilgileri sunacağım. Ağırlıklı olarak tarımsal geçmişimize ait olan bu bilgiler, kendi tarımsal oluşumlarımızın, dünyanın tarımla uğraşan ülkelerinden çok önce var olduğunu gösteriyor ve de acı gerçeği, atalarımızın tarımsal eğitimde geliştirdikleri sistemin, bugünün tarımda gelişmiş ülkeleriyle yarışabilecek güçte olması gerekirken yok edildiği acı gerçeğini de önümüze seriyor, gelin göz atalım;

Zirai eğitim 1848’de Ayamama’da, İstanbul Yeşilköy’deki Ayamama Çiftliği’nde başlar, ama çok kısa sürede burada kurulu olan okul kapanır. 1891’de Halkalı Yüksek Ziraat Mektebi öğretime açılır. İlk yıl sadece veteriner okulu öğrenci alır, ertesi yıl okul Halkalı Ziraat ve Baytar Mektebi adıyla hem ziraat hem de veteriner öğrencileri alır ve ilk mezunlarını 1894’de verir. Bu okul da 1928’de kapanır.

O dönemde Selanik Ziraat Mektebi, Bursa Hamidiye Ziraat Mektebi, İstanbul Ziraat Mektebi ve Adana Ziraat Mektebi ziraat eğitimi vermektedir.

Cumhuriyet döneminde tarımsal eğitim ve öğretime büyük önem verilir, 1930’da Tarım Bakanlığı’na bağlı Yüksek Ziraat Mektebi Ankara’da açılır, 1933’de bu mektep Yüksek Ziraat Enstitüsüne dönüşerek Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nin temelini oluşturur.

Ardından Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi 1955’te, Erzurum Üniversitesi Ziraat Fakültesi 1958’de ziraat eğitimine başlar. Daha sonra ülkemizin neredeyse her noktasında kurulan ziraat fakültelerinden ziraat mühendisleri mezun olur ama bugün binlerce ziraat mühendisi işsiz dolaşır, tarlalar da bilgi eksiğiyle ekilir, biçilir.

Aslında ülkemiz çok değerli tarım toprakları ve dört mevsim iklim koşullarıyla dünyanın önünde koşan zengin bir tarım ülkesi olacakken ve de bu oluşumun doğru adımlarını 19. yüzyılda atmışken, bugün dünyanın tarımda gelişmiş ülkelerinin uyguladığı eğitim sistemini o yıllarda başlatmışken, sonradan tarladan kopuk, kitap sayfalarına sıkışmış bilgilerle donatılan ziraat mühendisliğine dönüştürerek tarım fakiri ülke oluverdik.

Ama hala tarım zengini olma yolumuz açık ve eğitimdeki motor tipimiz de çok belirgin, çok güzel örneği Bursa’mızda atalarımızın bıraktığı şekliyle, hatta dünyaya paralel gelişerek uygulamalı meslek okulumuz, Hamidiye Ziraat Mektebi’miz eğitime devam ediyor.

Gelin şimdi de bu değerli varlığımızın tarihçesine göz atalım;

Hamidiye Ziraat Mektebi 1891’de, toplam 26bin dönüm arazi üzerine kurulmuş, o günden bugüne azala azala okul alanı 300 dönüme düşmüş. Aslında bu alan da neredeyse elden çıkacakken Özer Matlı Başkanlığı’ndaki Bursa Ticaret Borsası, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin desteğini alarak, bir proje okulu olarak bu tarihi ve de bugün en çok gereksinim duyulan eğitim sistemimizin yer aldığı, okulumuzu kurtarıyor.

Bugün öğrenciler, gelişmiş tarım ülkelerindeki gibi, örneğin Hollanda’daki gibi, uzman eğitim kadrosunun yönetiminde uygulamalı tarım eğitimi alıyorlar, tarlalarında bitkisel üretim yapıyorlar, küçükbaş hayvancılık, gezen tavuk yumurtası üreticiliği, atçılık ve diğer tarımsal faaliyetleri uygulamalı eğitim modelinde sürdürüyorlar. Şu anda bu eğitimi 600 civarında öğrenci alıyor.

Biliyorsunuz bu konuyu, ülkemizi tarımdan zengin ülkelerin başına yerleştirecek doğru tarımsal üretim modelini, Bursa’mızın bu tarihi okul oluşumunu, her vesile ile önünüze seriyorum. Tabii uluslararası tarım pazarında ülkeleri zengin eden bu modelin bir ayağı daha var, tarımsal üretim yapanların kooperatif çatısı altında toplanması, bunun da güzel örneği Bursa’mızda var, Ağaköy Kooperatifi. İşte bu konuda da bir çağrım var Bursa’mızın iş dünyasına, kentimizin sizin tarafınızdan oluşturulan iki güzide kurumuna, BURSA TİCARET BORSASI ve BUSİAD’A…

Yukarda anlattığım gibi Bursa Ticaret Borsası çağdaş tarımsal eğitimin güzel örneği olan Hamidiye Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin oluşumuna destek verdi, bir Bursalı olarak şükranlarımı sunarım, şimdi sıra, iş dünyamızın ikinci güzide kurumu BUSİAD’da. Gelin siz de tarımsal değeri çok yüksek Bursa Ovamızın yoğun tarım yapılan bir köyünde, AĞAKÖY modeli bir kooperatifin oluşumunu sağlayın ve gelişmesine destek olun ve Bursa tarımının gelişmesinin önüne etkin bir örnek olacak yol açın, böylece kentimize yaptığınız değeri büyük katkılarınıza bir yenisini daha ekleyin…