Kıymetli okurlar, hepimizin malumu üzerine birçok sanayi işletmesinde üretim prosesi sonucunda atık, hurda ve tali ham maddeler ortaya çıkmaktadır. Bu ham maddelerin kullanım durumuna göre bazen satılmakta bazense çeşitli lisans sahibi işletmeler tarafından toplanmaktadır.  Şüphesiz ki bu atıkların vergi kanunları karşısındaki durumu ise bazı çelişkilere ve beraberinde hatalı uygulamalara yol açmaktadır. 
Malatya Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından 17.08.2020 tarih ve 37538499-125.06[6-2016-1]-19599 sayı ile verilmiş olan muktezada “Üretim Sırasında Ortaya Çıkan ve Üretim Artığı, Tali Ürün veya Yan Ürün Vasfına Sahip Olan Kıymetlerin İşletme Bünyesinde Kullanılmasının Vergisel Boyutu” konusunda kanuni mevzuat hükümleri çerçevesinde açıklamalar yapılmıştır.
İlgide kayıtlı özelge talep formunda; Şirketin tarım ürünleri alım ve satımı işiyle iştigal ettiği, tarım ürünlerinin alınıp hiçbir değişikliğe uğramadan aynen satıldığı gibi bazı ürünlerin değişikliğe uğradığı, örneğin kabuklu kayısı çekirdeklerini kendi işletmesinde kırmak sureti ile kayısı çekirdeği içi elde edildiği, arta kalan çekirdek kabuklarını işletmedeki brülörde yakmak sureti ile işletme binasının ısınmasını sağlandığı, ceviz kabuğu ve işlenen kuru meyvelerin firelerinin de geri dönüşümde değerlendirilmekte olduğunu belirterek, söz konusu çekirdek kabukları ve benzeri fireler için kendi kendinize fatura kesmeden geri dönüşüm olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususunda Başkanlığın görüşü talep edilmiştir.
KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜDEN
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6’ncı maddesinde kurumlar vergisinin mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Buna göre, başkanlık tarım ürünlerinin işletmeniz bünyesinde işlenmesi aşamasında ortaya çıkan imalat artığı vasfına sahip çekirdek kabukları ve benzerlerinin, yine işletmeniz bünyesinde geri dönüşümde (işletme binasının ısıtılmasında) kullanılması durumunda kazanç doğuran herhangi bir işlem söz konusu olmadığından kurum kazancına dahil edilecek bir gelirden de söz edilmesi mümkün olmadığı hususunda başkanlık görüş bildirmiştir. 
Diğer taraftan, söz konusu atık durumundaki ürünlerin üçüncü şahıslara satılması halinde ise elde edilecek gelirin kurum kazancına dahil edileceği tabiidir.
VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 227’nci maddesinde, “Bu kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir” hükmüne yer verilmiş olup, müteakip maddelerde, vergi mükelleflerinin faaliyetleri ile ilgili kayıtlarının tevsikinde kullanılacak belgeler sayılmıştır.
Dolayısıyla, alım satımını yapıldığı belirtilen tarım ürünlerinin işletme bünyesinde işlenmesi aşamasında ortaya çıkan çekirdek ve ceviz kabuğu gibi ürün artıklarının, yine işletmeniz bünyesinde geri dönüşümde (işletme binasının ısıtılmasında) kullanılması durumunda, müşteriye satılan bir mal veya yapılan bir iş söz konusu olmadığından, kendi adınıza fatura düzenlenmesine gerek bulunmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Ancak, söz konusu emtianın üçüncü şahıslara satılması halinde alıcılar adına genel hükümler çerçevesinde fatura düzenleneceği tabiidir.
KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
Başkanlık görüşüne göre Katma Değer Vergisi Kanunu açısından üretim sırasında elde edilen meyve çekirdek kabuğu, ceviz kabuğu ve işlenen kuru meyve fireleri vb. gibi atıkların; KDV Genel Uygulama Tebliği’nin yukarıda belirtilen “III/C-2.2.” bölümü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinden, bu imalat artıkları için herhangi bir fatura düzenlenmesine veya “Yüklenilen KDV” hesaplanmak suretiyle teslim edildikleri dönemde KDV Beyannamesinin “İlave Edilecek KDV” satırında beyan edilmesine gerek bulunmamaktadır.