61.Uluslararası Bursa Festivali çok renkli bir konserle başladı, Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası (BBDSO) eşliğinde Hollandalı Türk sanatçı Karsu Dönmez’in Türk ezgileriyle harmanladığı kendine özgü müzik şöleni açılışa renk kattı, Açık Hava Tiyatrosu’nu dolduran Bursalıların da ruhunu doyurdu.

Gelin önce bu renkli sanatçının yaşamına göz atalım, Karsu Dönmez 19 Nisan 1990’da Amsterdam’da doğmuş, Hatay’ın Karsu köyünden göç eden anne Birgül ve baba Alpaslan Dönmez’in iki kızından biri. 8 yaşında piyano çalmaya başlamış, ailesi onun piyano çalmayı çok sevdiğini görünce biriktirdikleri parayla ona piyano satın almışlar. Karsu Hollanda’daki Amerikan Büyükelçililiğinin verdiği bir burs ile Amerika’ya gidip, Rhode Island Üniversitesinde şan eğitimi almış. Karsu aktif müzik hayatına 16 yaşındayken başlamış, sahnedeki performansı çok ilgi çekmiş, kendisini dinlemek isteyenlerin sayısı milyonları aşmış. Dünyaca ünlü müzik festivallerine katılmış, zaman içinde kendisini dinleyenlerin adeta dev bir caz yıldızı olmuş. 2011 yılından itibaren de Türk müzikseverlerin ruhunu doyurmaya başlamış ve dünya konserleri içinde Türkiye de etkin ilgi alanı içine yerleşmiş.

İşte bu dünya sanatçısını, evet gururla yazalım, dünya sanatçımızı, kentimizin güzide müzik topluluğu, BBDSO eşliğinde büyük bir coşkuyla dinledik, ruhumuzu doyurduk, Festivalimizin açılışında. Bize bu zevki tattıran başta Büyükşehir Belediye Başkanımız Alinur Aktaş’a ve Bursa Kültür Sanat Vakfı yönetimine teşekkür ediyoruz.

Şimdi gelelim yazımın başlığına, ‘’MÜZİK RUHUN GIDASIDIR’’, milattan önce 4.yüzyılda Sokrates’in kayda geçirdiği kabul edilen bu sözünün bugün de geçerli olduğunu yaşadık bu açılış konserimizde. Bakın bu konuda araştırma yapanlar ne diyor? Müzik ruhumuzu nasıl besliyor? Gelin dinleyelim onları;

Müzik motivasyon cambazıdır. Çoğumuz, farkında olmasak ta, gergin, sinirli, hatta öfkeli ya da ruhsal çökkünlük ve hüzün içinde olduğumuzda duygusal bir destek aramak ya da rahatlamak için motivasyon aracı olarak müzikten yararlanırız. Hatta bazen sadece duygusal rahatlama veya destek için bile değil, yeni bir şeyler üretecek ilham arayışları içinde olduğumuz zamanlarda da çözümü müzikte ararız. Kısacası müzik bazen ‘’uyarıcı’’, bazen ‘’sakinleştirici’’ olabilir, bazen de ‘’üretici’’ bir motivasyon cambazıdır.

Duygularımıza farklı anlamlar yüklemeyi düşündüğümüzde de farkında olmadan ve çoğu zaman müzikten yararlanma yoluna gireriz. Kısacası ruhun olduğu yerde ‘’DUYGU’’, duygunun olduğu yerde ‘’HARAKET’’, her ikisinin olduğu ortak noktada ise ‘’MÜZİK’’ her daim vardır.

Müzik ruhun içinde sadece gıda değil, bir çeşit doğal ilaçtır da. Eğer sağlıklı ve huzurlu bir ömür sürmek, stresinizi törpülemek, rahat bir uyku çekmek, oturduğunuz sofrada yemeğin zevkini bir tık daha üst noktaya çekmek, bulunduğunuz ortamda neşeyi bir adım daha yükseltmek istiyorsanız müzikten yararlanın. Ne yiyip içtiğinize, ne kadar yürüdüğünüze, nasıl uyuduğunuza dikkat ettiğiniz kadar ruhunuzu müzikle beslemeyi de ihmal etmeyiniz.

Araştırmalara bakılırsa, müzik bize düşündüğümüzden çok daha fazlasını sağlıyor, en çok ta beynimizi etkiliyor. Uzmanlara göre müzik hem sağ hem de sol beynimizi etkiliyor. Eğer müziği sadece ‘’dinlemeyi’’ seçersek ‘’sağ beynimiz’’, bunun yanında şarkı söylemek ya da bir aletle müziği bizzat üretmek istersek ‘’sol beynimiz’’ bize teşekkür ediyor. Ve yine bilimsel çalışmalara bakılırsa bu harika ikili, özellikle kaygı bozuklukları, depresyon, dikkat dağınıklığı ve öğrenme güçlüğü gibi sorunlarda beynimizi, duygu durumumuzu olumlu yönde etkiliyor.

Bu vesileyle araştırmacıların bazı önerilerini sizlerle paylaşmak istiyorum, şöyle diyorlar;

Çocuklarınızın öğrenme yeteneklerini daha da güçlendirmek istiyorsanız onları müziğe yönlendirin. Ve mümkünse sadece dinlemelerini değil, herhangi bir müzik aleti çalmalarını ya da doğrudan müzikle ilgilenmelerini de öneririz.

Eğer siz de herhangi bir anda ruhunuza coşku yüklemeyi düşünürseniz, 112 acil olarak müzikten yardım talep ediniz!!!