Bugün hepimiz, kent içindeki trafik sıkışıklığından, ulaşmak istediğimiz noktalara ulaşmada uzun zaman harcadığımızdan yakınır dururuz, oysa çözümün bizde olduğunu hiç düşünmeyiz. Bir başka rahatsızlığımız da trafikten salgılanan egzoz gazlarının kokusu olur, ama bu gazların içinde yaşadığımız dünyanın iklimini değiştirdiğinin farkına varmayız. Tabii her gün TV’lerde izlediğimiz trafik kazaları, ölümler ve de ailelerin acıları bizi üzer.

İşte tüm bu yakınmalarımızın çözümünü hep kent yönetimlerinden bekleriz, ama konan kurallara uymada bizim de büyük sorumluluğumuz olduğunu görmezden gelemeyiz.

Kurallar deyince, gelin Londra’daki yaşam kurallarındaki gelişmelere göz atalım. Londra Belediye Başkanı Sadiq Khan, trafiğin iklim değişikliği üzerindeki etkisini azaltmayı hedefleyen, şehirdeki ultra düşük karbon salınım bölgelerini genişletmeye çalıştığı için, siyasi muhaliflerinin eleştirileriyle karşı karşıya kalıyor. Birleşik Krallık başkentinin belirli bölgelerinde araba kullanıyorsanız ve aracınızın egzoz salınımları, Avrupa salınım standartlarına uymuyorsa, günlük bizim paranın bugünkü değeriyle 340TL ceza ödemek zorunda kalırsınız, bu ceza işlemi şehirdeki hava kirliliğini azaltmayı hedefliyor.

Halk sağlığına zarar veren ve iklim değişikliğini hızlandıran bir dizi zararlı salınım üreten içten yanmalı motorlarla çalışan araç sürücülerinin karşı çıkmasına rağmen Londra Metropoliten Belediyesi, hava kirliliği kaynaklı olarak yaşanan olumsuzlukları azaltmak için devrim niteliğinde bir karar alıp 8 Nisan2019 tarihinden itibaren Düşük Emisyon Bölgesi olarak adlandırılan uygulama ile şehir merkezine giren araçları, 7 gün 24 saat kontrol ederek belirlenen Avrupa egzoz salınım standartlarına uymayan araçları günlük giriş bedeli ödemeyi zorunlu kılıyor.

Belediyenin bu uygulaması Londra genelinde kirletici gaz salınımlarının %30 oranında azalmasını sağlamıştır. Araç kullanıcılarının çoğu da belediyenin bu uygulamasını desteklemekte ve Londra’nın havasını temizlemek için konan kurallara uymaya gayret göstermektedirler.

Belediye bu kapsamda topladığı para ile kent içinde bisiklet yolları, otobüsler ve raylı sistemler olmak üzere ulaşım ağının iyileştirilmesine ve Londra’nın hava kalitesinin düzeltilmesi için yeni düzenlemeler oluşturulmasına yönelik adımlar atmaktadır.

Londra’da bu kuralların uygulamaya konmasından bu yana, kent yönetimi nitrojen dioksit kirliliğinde %50’lik bir azalma olduğunu açıkladı. 2016 ile 2020 yılları arasında kirlilik oranı İngiltere’nin geri kalanına göre beş kat daha hızlı azaldı. Ayrıca bu uygulamanın başlamasıyla 1 milyon kişinin hastaneye başvurusu azaldı.

Egzoz salınımı olmayan elektrikli arabaların kullanımını teşvik etmenin veya motorlu arabaların şehir toplanma alanlarına girmelerini yasaklamanın bölge sakinlerine önemli fayda sağlayacağı açıktır. Kent yönetimi bu faydayı göz önünde tutarak bu tür toplanma alanlarını çoğaltmaktadır.

2022 yılı itibarıyla İspanya’nın kuzeyindeki Pontevedra kenti 10 yılı aşkın süredir egzoz kaynaklı hava kirlenmesi nedeniyle, iklim değişikliğini pompaladıklarını fark etti, belediye başkanı yaptığı açıklamada, ‘’Şehri arabalar yerine insanlar için tasarlıyoruz ve bunun meyvelerini alıyoruz. Otoparkları şehir merkezinin dışına taşıdık, yaptığımız sayımlardan insanların kent içindeki seyahatlerinin %70’ini yürüyerek yaptıklarını, belirledik. Başkan bu adımları, seçim kaybetme korkusunu hiç hissetmeden attığını, bunun sorumlu politikacı olmanın önde gelen koşulu olduğunu, yapılan bu düzenleme ile karbon salınımlarının %67 azaldığını” beyan etti.

İklim Değişikliğini pompalayan faktörlerden biri olan ulaşımda bu düzenlemeler yapılırken, Norveç’te bir madencilik şirketi temiz enerji üretiminde etkin bir adım attı, önümüzdeki 50 yıl boyunca karbon salınımı olmayan enerji üretiminde küresel talebi karşılayacak 77 milyar tonluk fosfat yatağı buldu. Fosfat, fosforik aside dönüştürüldüğünde lityum demir fosfat pillerinin önemli bir bileşeni olmaktadır. Bu piller birçok güneş enerjisi sisteminin ve elektrikli araçların çalışmasını sağlar. Aslında lityum demir fosfat pillerinin kullanımında yakın zamanda bir patlama olması bekleniyor. Uluslararası Enerji Ajansı’na göre 2040 yılına kadar ulaşımdaki ticari araçlarda lityum demir fosfat pillerinin pazar payının %90’a çıkması, bunun da ticari araç ve güneş panellerinin maliyetlerinde düşüş oluşturması bekleniyor.