Cumhuriyet tarihinin ilk entegre tekstilcisi: İPEKER
Tekstil sektöründe 80 yılı geride bırakan İpeker Tekstilin ilkler ve yeniliklerle dolu başarı serüveni Cumhuriyet öncesinde ipek böcekçiliğiyle başlıyor.
Cumhurİyet öncesinde ipek böcekçiliği ile uğraşan, 1930 yılında ipek iplik üretimi, dokuma, boya ve sonrasında da baskı tesislerinin eklenmesi ile Cumhuriyetin ilk entegre tekstil fabrikalarından biri olarak sektördeki yerini alan İpeker Tekstil, bugün üçüncü ve dördüncü kuşak aile bireylerinin sinerjisi ile yoluna devam ediyor.
1995 yılında Almanya Augsburg da kurduğu İpeker GmbH ile stratejik markalaşma ve globalleşme sürecini hızlandıran İpeker, kurulduğu yıllarda dış müşterilerin koleksiyonlarına hizmet verirken, bugün geldiği noktada birçok dünya markasına Avrupalı bir marka olarak kendi koleksiyonlarını satıyor. " Bunu başarırken üretim tesisimiz kurulduğu günden bugüne kadar her zaman yenilikçi yatırımların öncüsü olmuştur diyen İpeker Tekstil 4. kuşak yöneticisi Yönetim Kurulu Üyesi, İdari Direktör İhsan İpeker, yeniliklere büyük önem verdiklerinin altını çizdi.
İpekerin tarihinde her zaman ayrıcalıklı ve kimsenin yapmadığı ürünleri üreten bir firma olarak anıldığına işaret eden İhsan İpeker, "İnovasyon bizim yaptığımız işte birçok elementin; ipliğinden başlayarak farklı dokuma konstrüksiyonlarında hayat bulup İpekerin geliştirdiği baskı, boya ve finish teknikleri ile birleştirilip koleksiyonlarımız da yer bulduğu bir süreçtir. Öncelikle bunları yaratacak "know-how a sahip çalışanlarımız ve onların becerilerini uygulayabilecekleri bir makine parkı farklılaşmanın temellerini oluşturmaktadır. Bu sebeple İpeker tarihin farklı dönemlerinde her zaman bir takım ayrıcalıklı, herkesin yapamadığı ürünlerle anılmıştır. Bugün bunun en güzel örneklerinden bir tanesi yüzde 100 Fibrile Cupro (bakır ipeği) üretimidir. Yün, Cupro, Keten ile dokunmuş Devore kumaşların farklı renkler elde edilebilen baskı teknikleri ile birleştirildiği ürün gruplarında ve yüzde 100 çok ince Polyester ipliklerden dokunmuş kumaşlara kontünü inceltme işlemi yapılması suretiyle elde edilen "silk-touch kumaşlar da İpekeri farklı kılan özelliklerindendir. Almanya ve İngilteredeki designerlar tarafından bu tekniklerle birleştirilen yeni desenler koleksiyonlarımızı farklı kılmaktadır dedi.
TEKSTİLİN FARKLI KOLLARINA YATIRIM
80 yıllık bir aile şirketi olan İpekerin kurumsallaşmaya verdiği önem sayesinde bugünlere ulaştığını vurgulayan İhsan İpeker, "Bugünkü başarımızdaki en büyük pay çalışanlarımızındır, çünkü İpeker bir bütün olarak anlam kazanmaktadır. Kalite, müşteri memnuniyeti, çalışana saygı ve ticari ahlaka verilen önem bugünkü başarımıza ulaşmamızın anahtarıdır. Yeni dönemde yenileme ve teknik kabiliyetlerimizi arttırma amaçları çerçevesinde yatırımlar gündemimizdedir.
Pazarlama ağının genişletilmesi kararları çerçevesinde ekibimizi genişletmeyi planlamaktayız. Tekstil sektörünün farklı kollarında da yer almak üzere araştırmalarımız devam etmektedir diye konuştu. Çok yakında iç giyim markamız Olivia Rosso Türkiyenin ünlü mağaza zincirlerinde yer alacaktır.
Küresel krizin tek aşamada geçtiğini düşünmenin yanlış olacağına dikkat çeken İhsan İpeker, genel ekonomik gidişat hakkında şu bilgilere yer verdi:
"Halen beklenmedik dalgalar iş dünyasında hissedilmektedir. Kriz sürecinde firma giderlerinin olabildiğince alt seviyelerde tutulması, enerji tasarrufu sağlayacak önlemlerin alınması, yeni pazarlarda pazarlama aktivitelerinin en üst noktaya ulaştırılması ve rekabetin dışında kalacak katma değerli ürünlere ağırlık verilmesi ile oluşabilecek olumsuzlukların önüne geçilmeye çalışılmıştır. Maalesef günümüz itibari ile düşük kur ve dolar-
Euro paritesindeki değişim biz sanayicileri son derece zorlamaktadır. İşveren yükünün bu kadar ağır, enerji maliyetlerinin yüksek, kayıt dışının yaygın olduğu şartlarda maalesef bizler gibi legal ve çalışanına karşı bütün sorumluluklarını yerine getiren firmalar rekabetten olumsuz etkilenmektedirler.
Türkiye tekstilde coğrafi konumu ve pronto modaya servis verebilmek kabiliyeti ile çok önemli bir konumdadır. Ancak bu pozisyon şartlar itibari ile doğru kullanılamamaktadır. Kayıt dışının önüne geçilmeli, işveren yükü azaltılmalı, enerji maliyetleri düşmelidir. Vergisini, primini hakkı ile vaktinde yatıran firmalar bazı teşviklerden yararlandırılarak ödüllendirilmelidir. İhracatçılara daha geniş bir yelpazede çözümler sunulmalıdır.
Tekstil sektöründe 80 yılı geride bırakan İpeker Tekstilin ilkler ve yeniliklerle dolu başarı serüveni Cumhuriyet öncesinde ipek böcekçiliğiyle başlıyor.
Cumhurİyet öncesinde ipek böcekçiliği ile uğraşan, 1930 yılında ipek iplik üretimi, dokuma, boya ve sonrasında da baskı tesislerinin eklenmesi ile Cumhuriyetin ilk entegre tekstil fabrikalarından biri olarak sektördeki yerini alan İpeker Tekstil, bugün üçüncü ve dördüncü kuşak aile bireylerinin sinerjisi ile yoluna devam ediyor.
1995 yılında Almanya Augsburg da kurduğu İpeker GmbH ile stratejik markalaşma ve globalleşme sürecini hızlandıran İpeker, kurulduğu yıllarda dış müşterilerin koleksiyonlarına hizmet verirken, bugün geldiği noktada birçok dünya markasına Avrupalı bir marka olarak kendi koleksiyonlarını satıyor. " Bunu başarırken üretim tesisimiz kurulduğu günden bugüne kadar her zaman yenilikçi yatırımların öncüsü olmuştur diyen İpeker Tekstil 4. kuşak yöneticisi Yönetim Kurulu Üyesi, İdari Direktör İhsan İpeker, yeniliklere büyük önem verdiklerinin altını çizdi.
İpekerin tarihinde her zaman ayrıcalıklı ve kimsenin yapmadığı ürünleri üreten bir firma olarak anıldığına işaret eden İhsan İpeker, "İnovasyon bizim yaptığımız işte birçok elementin; ipliğinden başlayarak farklı dokuma konstrüksiyonlarında hayat bulup İpekerin geliştirdiği baskı, boya ve finish teknikleri ile birleştirilip koleksiyonlarımız da yer bulduğu bir süreçtir. Öncelikle bunları yaratacak "know-how a sahip çalışanlarımız ve onların becerilerini uygulayabilecekleri bir makine parkı farklılaşmanın temellerini oluşturmaktadır. Bu sebeple İpeker tarihin farklı dönemlerinde her zaman bir takım ayrıcalıklı, herkesin yapamadığı ürünlerle anılmıştır. Bugün bunun en güzel örneklerinden bir tanesi yüzde 100 Fibrile Cupro (bakır ipeği) üretimidir. Yün, Cupro, Keten ile dokunmuş Devore kumaşların farklı renkler elde edilebilen baskı teknikleri ile birleştirildiği ürün gruplarında ve yüzde 100 çok ince Polyester ipliklerden dokunmuş kumaşlara kontünü inceltme işlemi yapılması suretiyle elde edilen "silk-touch kumaşlar da İpekeri farklı kılan özelliklerindendir. Almanya ve İngilteredeki designerlar tarafından bu tekniklerle birleştirilen yeni desenler koleksiyonlarımızı farklı kılmaktadır dedi.
TEKSTİLİN FARKLI KOLLARINA YATIRIM
80 yıllık bir aile şirketi olan İpekerin kurumsallaşmaya verdiği önem sayesinde bugünlere ulaştığını vurgulayan İhsan İpeker, "Bugünkü başarımızdaki en büyük pay çalışanlarımızındır, çünkü İpeker bir bütün olarak anlam kazanmaktadır. Kalite, müşteri memnuniyeti, çalışana saygı ve ticari ahlaka verilen önem bugünkü başarımıza ulaşmamızın anahtarıdır. Yeni dönemde yenileme ve teknik kabiliyetlerimizi arttırma amaçları çerçevesinde yatırımlar gündemimizdedir.
Pazarlama ağının genişletilmesi kararları çerçevesinde ekibimizi genişletmeyi planlamaktayız. Tekstil sektörünün farklı kollarında da yer almak üzere araştırmalarımız devam etmektedir diye konuştu. Çok yakında iç giyim markamız Olivia Rosso Türkiyenin ünlü mağaza zincirlerinde yer alacaktır.
Küresel krizin tek aşamada geçtiğini düşünmenin yanlış olacağına dikkat çeken İhsan İpeker, genel ekonomik gidişat hakkında şu bilgilere yer verdi:
"Halen beklenmedik dalgalar iş dünyasında hissedilmektedir. Kriz sürecinde firma giderlerinin olabildiğince alt seviyelerde tutulması, enerji tasarrufu sağlayacak önlemlerin alınması, yeni pazarlarda pazarlama aktivitelerinin en üst noktaya ulaştırılması ve rekabetin dışında kalacak katma değerli ürünlere ağırlık verilmesi ile oluşabilecek olumsuzlukların önüne geçilmeye çalışılmıştır. Maalesef günümüz itibari ile düşük kur ve dolar-
Euro paritesindeki değişim biz sanayicileri son derece zorlamaktadır. İşveren yükünün bu kadar ağır, enerji maliyetlerinin yüksek, kayıt dışının yaygın olduğu şartlarda maalesef bizler gibi legal ve çalışanına karşı bütün sorumluluklarını yerine getiren firmalar rekabetten olumsuz etkilenmektedirler.
Türkiye tekstilde coğrafi konumu ve pronto modaya servis verebilmek kabiliyeti ile çok önemli bir konumdadır. Ancak bu pozisyon şartlar itibari ile doğru kullanılamamaktadır. Kayıt dışının önüne geçilmeli, işveren yükü azaltılmalı, enerji maliyetleri düşmelidir. Vergisini, primini hakkı ile vaktinde yatıran firmalar bazı teşviklerden yararlandırılarak ödüllendirilmelidir. İhracatçılara daha geniş bir yelpazede çözümler sunulmalıdır.
Sayı: 742 - Sayı'nın Kapağı